12 Ekim 2014 Pazar

KEMAH TUZU...

Süleyman BOYOĞLU

         Erzincan’ın meşhur yiyecekleri nelerdir deseler aklınıza önce tulum peyniri, döneri, dermason fasulyesi ve balı gelir. Oysa Erzincan’ın en meşhurlarından bir şey daha var ki o da “Kemah Tuzu”… 
         Bu yaz, tatil mi desem, stres atmak mı desem, yoksa strese girip de tekrar İstanbul’a dönmek mi desem ne kabul ederseniz/edersem edin Erzincan’daydım. Doğduğum ilçe Refahiye ile köyüme çok uzak olmayan Kemah köylerini ziyaret ettim. Facebook’tan arkadaşlarıma gezdiğim yerlerden bolca fotoğraflar geçtim. Yalnız facebook’tan bazı arkadaşlarımın yaptığı gibi yediğim içtiğim şeylerin fotoğraflarını değil de yörenin doğal manzaraları ile yöreye ait yemişlerin fotoğraflarını paylaştım.
Şimdi biraz gecikmeli de olsa Urartu'lardan günümüze kadar işletilen Kemah’ın meşhur tuzu “Kemah Tuz”un (Urartu) bugünkü işletmecisi-sahibi Metin Tanrıkulu ile yaptığım söyleşiyi paylaşıyorum. Tanrıkulu, söyleşimizde çok acı bir gerçeği açıkladı: “Burada biz hammaddenin yüzde birini işliyoruz. Yani ancak tuzlu su kaynağımızın yüzde birini işliyoruz, yüzde 99’u yer altına gidiyor” dedi.

         Metin Bey buraya tuz galerisi mi diyorsunuz? Şu meşhur Kemah Tuzu’nun tarihçesini anlatır mısınız?

       - Burası tuzun kaynak sınıfına giriyor. İşte tuz nedir? Deniz tuzu, göl tuzu, kaya tuzu, bu da dünya da çok az olan ve bilinen kaynak tuzu sınıfına giriyor. Yağmur sularının dağı yarıp dağın içindeki kaya tuzunu eriterek tuzlu su olarak çıkmış haline biz kaynak tuzu diyoruz. Tuzlu su kaynağını biz göletlerimize alıyoruz, işte yaz aylarında Haziran-Temmuz-Ağustos gibi doğal buharlaştırmayla, tamamen güneşin ısısıyla buharlaştırarak, öz suyunu uçurup kristalize ediyoruz. 
        Kemah tuzu çok eski, bundan 30-40 milyon sene evvel dünyanın ilk kuruluşlarında her taraf su iken iç denizin kurumasıyla deniz suyunun kaya tuzuna dönüşmesiyle burası oluşuyor… Tahminen bir milyon senedir kaynağın aktığını jeoloji mühendisleri, profesörler, yer bilimciler izah ediyorlar.             İşletmeciliğine gelince burada çok büyük Roma kalıntıları var. Aşağı mahallede 3 bin senelik olduğu tahmin ediliyor. Roma burayı işletmiş, Bizans işletmiş, Selçuklu, Osmanlı işletmiş. En yakın yazılı tarih Evliya Çelebi, “Erzincan Seyahatnamesi”nde Kemah tuzlasına çok yer vermiş: “Kemah Kalesi’nin yeniçerilerinin maaşını Tuzla emiri bilmem ne ağa öderdi” diye yazmış. Yani en yakın tarih 500 sene… Ama burada Roma paraları da çıkıyor. Romalıların da burayı işlettiğine dair bir kanıt... Urartu'lardan beri işletiliyor. Tuzun bilinen 10 bin senelik bir tarihi var ki 3 bin sene deyince insanlara çok gelebilir ama çok değil. Buranın 3 bin senedir işletildiğini biliyoruz. Bizim şirketin adı da Urartu biz de diyoruz eski Urartuların biz yeni temsilcileriyiz. Şimdi de biz üretiyoruz; doğal ve sağlıklı…

Yıllık üretiminiz ne kadar?

     - Yıllık üretim bin ton. Bu bin tonun yarısı hayvancılıkta kullanılıyor. Yarısı da ilimizde, çevre illerimizde, yaprakta, tulum peynirinde, turşuda, gıdada, mutfakta kullanılıyor.
Erzincan tulum peynirinin tadını bu tuz mu veriyor?

        - Peynirin tadını Kemah tuzu veriyor. Coğrafi ürünler coğrafi marka almak zorundalar. Coğrafi markada bir proje özeti yapıyorsun projelendiriyorsun gönderiyorsun. Erzincan Üniversitesi Kemah tuzunun verdiği koruyucu lezzetten dolayı bunu tasdik etti. O yüzden bu tuz çok farklı… En önemli özelliği maden içermemesi, ağır metal içermemesi… Yani hiçbir maden oluşumu yok. Bakır, kireç yok. 82 tane mineral sanki o kadar ayarlanmış ki tesadüf ede ede sadece insan vücuduna lazım olduğu kadar…

Kaya tuzunun ağız yaralarına iyi geldiği de söyleniyor?

      -Tabii tabii… Kaya tuzu ağız yaralarına da iyi geliyor. Yanlış bilinen bir şey var memlekette; "Deniz tuzu iyidir, deniz tuzu suyu sağlıklıdır". Oysa neden iyi olsun? Doğada ne kadar ağır metal varsa milyonlarca senedir denize akıyor. Bunun iyi olması mümkün mü? O yüzden ağır metal içeren bir yerin çok sağlıklı olması mümkün değil. Ki ülkemizde de maalesef deniz tuzlamız İzmir Çiğli de. Büyük devletimiz, düşünen büyük adamlarımız ağır sanayi ile tuzlayı aynı  ilçemize yapmışlar. Zehri akıtıp onu tuz yapıyorlar, maalesef!.. Onun için deniz tuzu ile göl tuzu ile bu tuzumuzun mukayese edilmesi doğru değil.
      Göl tuzumuza da maalesef kanalizasyonları akıtıyorlar. Konya ve çevresinin sanayi atıkları ve kanalizasyonları tuz gölümüze akıyor. Dicle ve Fırat nehri olmadığı için tamamen Tuz gölüne atıkları akıtıp milleti zehirliyorlar.
     Burası Munzur ve Karadağ’ın eteğinde sanayi atıklarının olmadığı bir yerde tertemiz bir yer. Karadağ hemen bizim sırtımızdaki dağ. Karadağ’ın eteğindeyiz. Hemen onun karşısı da Munzur Dağı. Fırat’ın öbür tarafında Munzur Dağı, bu tarafından Karadağ… İkisinin arasından bu tuz süzülüp geliyor. 

Başka ne gibi zorluklarınız var?

      - Zorluklarımız: Üretimiz mevsimsel sadece yaz aylarında oluyor. Biz sanayiden uzak bir yerdeyiz. Kemah ilçesi artık köy olmuş, unutulmuş. Burada iş yapanlar devletçe destekleneceğine kösteklemiş. Bürokraside yeni ruhsatlar çıktığında almakta o kadar çok zorlanıyoruz ki anlatamam... Devletten destek istemiyoruz, engellemesinler yeter. İşletmemizde 20 kişiye istihdam ediyoruz. Burada Munzur Dağı’nın dibinde ufacık ilçede çalışanların sigortası, yemesi içmesi, servislerini sağlıyoruz. Devlet burada bize İstiklal Madalyası vereceği yerde kapansak neredeyse sevinecekler. Ülkede böyle kapanan çok oldu. Öyle olursa çok yazık olur.
       Burada biz ham maddenin yüzde birini işliyoruz. Yani tuzlu su kaynağımızın ancak yüzde birini işliyoruz, yüzde 99’u yer altına gidiyor. Biz kendi çabamızla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Doğal enerjiyle ancak bu kadar oluyor. Güneş panellerinden ve elektrik enerjisinden faydalanıp kurutmamız lazım. Memlekette tuzun yüzde beşi ancak gıda sanayinde kullanılıyor. Asıl tuz, boya ve deri sanayinde kullanılıyor. Yeter ki tuz üretilsin, kullanım alanı çok fazla.

Başka illerimizde de böyle kaynak tuzlaları var mı?


      - Kaynak tuzlaları Erzincan dışında Sivas, Tunceli, Erzurum’da da var. Ama bizimki gibi böyle madensiz olanı yok. Bizim Kemah’ta iki tane daha var, ama burası farklı buranın ocağını tutmuyorlar.
(Yazı ve fotoğraflar: Süleyman BOYOĞLU)

4 yorum:

  1. bilgilendirici ve dolu dolu bir yazı olmuş , teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  2. Sonunda içinde 82 mineral var diye yazılmış bir yerde... Google a yazıyorum Kemah tuzu içeriği/faydası diye ancak burada buldum.

    YanıtlaSil
  3. Metin beyle tanıştım degerli bir arkadaş tesisi almanlara vermiyerekte milliyetci oldugu nu gösteriyor allah kazancını bol eylesin allah yardımcısı olsun

    YanıtlaSil
  4. İlgiyle okudum. Emeğinize sağlık.

    Seyithan Ahmet Ateş

    YanıtlaSil