17 Mart 2020 Salı

TÜRKİYE İLE İLGİLİ İKİ ARAŞTIRMA...


              Gürcan ARITÜRK

            Gözden kaçmasın, aşağıdaki ''Babalık Araştırması'' normal diyebileceğimiz ama kanıksamamamız gereken bir durumu ortaya koyuyor. ''Okuma Süresi Araştırması'' ise AB bağlantılı olmasa ''kendi kendimize gaz mı?'' diyebileceğimiz türden sonuç veriyor. Ne olur bu ikinci araştırmadan yine de ''okuyoruz işte'' sonucu çıkarmayalım. Ne okuduğumuza da bakalım. Aşağıda biri yerli öteki uluslararası 2 bilimsel araştırmayı özetledim. Birinci araştırma sonucunu yapan Vakfın adında anne ve çocuğun yanında babanın olmaması da araştırma sonuçları hakkında ipucu veriyor sanki!  İkinci araştırma sonuçlarını okurken, yıllar önce üniversitede istatistik dersi hocamız rahmetli Profesör Erden Öney'in ''2 tür yalan vardır, birinin mumu yatsıya yanar. Ama istatiki yalanın sönmez'' deyişini akılda tutmanızı da isterim. G.A   

                    TÜRKİYE'DE BABALIK ARAŞTIRMASI
             (AÇEV'in araştırmasına 51 ilden 3 bin 235 baba katıldı.)

           Türkiye'de babaların yüzde 91'i çocuk bakımında birincil sorumlunun anne olduğunu söylüyor.              
           Türkiye'de babalık araştırmasına göre babalar en çok çocuklarının zihinsel gelişimi konusunda desteğe ihtiyaç duyuyor.
           Anne Çocuk Eğitim Vakfı'nın 51 ilden 3 bin 235 baba ile gerçekleştirdiği araştırmada, babaların yarısının, çocuğunu hiçbir zaman tuvalete götürmediği belirlendi.
           Babaların yüzde 36'sı  çocuğunun altını hiç değiştirmemiş, çocuğunun tırnaklarını hiç kesmeyen baba oranı da üçte biri buluyor.
           Araştırma, çocukları hastalandığında babaların yüzde 84'ünün onların yanında olduğunu ortaya koyarken bu oran ve ilgi, eğitim söz konusu olunca yüzde 35'e düşüyor.
           Babalar çocukların okul etkinliklerine de daha az katılıyor.
           Babaların ev dışında çocuklarıyla daha çok akraba ziyaretine ve alışveriş merkezlerine gittikleri görülüyor. 
           Çocuğunu uygun sinema ve tiyatroya götüren baba oranı yüzde 30'da kalıyor.

           Günde ortalama 9 saat 20 dakikalarını işte geçiren babaların çocuklarına  2 saat 20 dakika ayırabildikleri ama bu zamanın da onların gelişimlerini destekleyici nitelikte olmadığı araştırmanın bir diğer sonucu.
           Babaların yalnızca yarısı çocuklarına masal ve hikâyeler anlatıyor.                       
           Yüzde 57 oranında baba çocuklarıyla birlikte kurmaca oyunlar oynamıyor.
           Araştırmaya katılan babaların yüzde 38'i babalık eğitim almak istiyor, yüzde 43 oranında baba ise babalık eğitimi için vakit bulamadığını söylüyor.

                          OKUMAYA AYRILAN SÜRE

(Türkiye, günde ortalama 7 dakika ile Avrupa'da 6. oldu-Türkiye'nin geçtikleri arasında İngiltere ve Fransa da var)

        Avrupa İstatistik Ofisi'nden Türkiye ile ilgili ''iyi haber''...
        Türkiye, Avrupa'da okumaya ayrılan süre bakımından 15 ülke arasında altıncı oldu.
        Hep yakınılır, Türkiye'de kitap okuma oranının az olmasından.
        Avrupa Birliği'nin resmi kurumlarından Avrupa İstatistik Ofisi'nin araştırma sonuçları durumun ''hiç de vahim'' olmadığını ortaya koydu. 
        15 Avrupa ülkesinde 2008-2015 yılları arasında kitap okumaya ayrılan süre bakımından yapılan araştırmada Türkiye altıncı sırada.
        Yayımlanan araştırma sonucuna göre günde ortalama 7 dakika  kitap okunan Türkiye, Almanya ve Lüksemburg ile aynı düzeyde.
        Estonya'nın günde 13 dakika ortalama okuma süresiyle birinci olduğu araştırmada Türkiye, Finlandiya, Polonya, Macaristan ve Yunanistan'ın ardından altıncı sırada yer aldı.
       Türkiye okumaya ayrılan süre bakımından İngiltere, Fransa, İtalya, Avusturya, İspanya, Hollanda ve Romanya'yı geride bıraktı. 
                                           
                                                    (Fotoğraflar: S.Boyoğlu)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder