Avusturya'da
genel seçimler 29 eylül 2013’de yapılacak. Türkiye kökenli milletvekilli
adaylarından Viyana'da Nurten Yılmaz (SPÖ) ve Alev Korun (Die Grüne) milletvekili olabilecek sıralarda . Tirol'de Kürt kökenli Aygül Berivan
Aslan ’Die Grüne’den parlementoya
girmesi bekleniyor. Dolayısıyla bu seçimlerde 3 Türkiye kökenli
milletvekili Avusturya ulusal parlamentosuna girmesi söz
konusudur. Viyana’dan aday gösterilen isimlerden Kemal Yıldız, Şafak Akçay, Aziz Gülüm, Mustafa
Yenici, Ekrem Resul Gönültaş ( Viyana’da islami kimliği ile öne çıkan bir
isim), Öztürk Şenay, Aslan Ergen (Süryani kökenli), Aziz Miran (Güney Kürdistan
kökenli), Mısır’lı Omar al Rawi (islami kimliği ile tanınıyor) SPÖ’nün milletvekili
adayları.
Yukarı Avusturya’da bir aday ise Fatma Küçükuncular, SPÖ saflarında politikaya atılmış bir göçmen. Adaylar listesindeki yerine gelince; Küçükuncular,“Oberösterreich Ülke Listesi“nde (Landesliste OÖ) 15. sıra adayı, eyalet listesinde (Bundesliste‘de) ise 236. sırada.
Yukarı Avusturya’da bir aday ise Fatma Küçükuncular, SPÖ saflarında politikaya atılmış bir göçmen. Adaylar listesindeki yerine gelince; Küçükuncular,“Oberösterreich Ülke Listesi“nde (Landesliste OÖ) 15. sıra adayı, eyalet listesinde (Bundesliste‘de) ise 236. sırada.
ÖVP’den Türkiye kökenli Şirvan Ekinci,
Hasan Vural, Mustafa İşcel,
Arap kökenli Müslüman bir aday ise Salzburg’da aday oldu. ÖVP ve SPÖ Avusturya vatandaşı olan Müslümanların oylarını hedeflemektedir. Yabancı
düşmanı parti olarak bilinen FPÖ’den Türkiyeli aday yok.
Avusturya Komünist Parti’sinde (KPÖ)
Salzburg'da Türkiyeli iki aday Resul Şen (3. sırada), Süleyman
Vurgun 6 sırada aday oldu. KPÖ’nün seçim çalışmaları çok kısıtlı ama oylarında
kesin bir yükselme yapacağı beklenilmektedir.
29 eylül 2013 seçiminde KPÖ’nün
oylarını artıracağına inananlardanım. KPÖ’nün Graz’daki başarısının Avusturya
geneline yansıyacağını düşünüyorum. KPÖ Graz’da yüzde 20’e varan bir oy
patlaması yapmıştı.
İslami kimlikli Yeni Hareket gazetesi
seçim değerlendirmesinde şöyle diyor: “’Seçimlerde
hangi tarafız?. Yazılarımızı takip edenler bilirler (…) SPÖ ve ÖVP içinde (…) En azından Müslüman toplumun sözcüsü
olurlar. Dindarlara ve muhafazakârlara
sırt çeviren Yeşiller’e biz de sırt çevireceğiz. Oy istemek için camilerimize,
derneklerimize gelmesinler.”
Anketler, 4 partinin seçim barajı aşacağını gösteriyor.
Avusturya işçi sınıfının kazandığı sosyal devlet modelini, sosyal hakları ortadan kaldırmak için
tasarruf paketlerini devreye sokan SPÖ, ÖVP ve FPÖ gibi partilerdi. Kendi
aralarında hükümet ortaklıkları kurarak istedikleri kanunları meclisten
geçirdiler. Göçmenlerin yasalar önünde eşit olmasını istemeyenlerde yine
bunlardı. Avusturya vatandaşı olmayanların seçme hakkını kabul etmeyen de, işçiler
arasında yerli ve yabancı ayırımı yapan, yabancı işçilerin aylıklarının
yerlilerden daha az maaş almasını savunan da bu partiler.
Yabancı yasaları sürekli değiştirerek
yabancılar aleyhine kanunlar çıkartanda bu partiler.
Hükümet ortaklığı yapan SPÖ ve ÖVP ya
da ÖVP-FPÖ yabancılar kanunları üzerinde oynuyorlar.
Palementodaki milletvekili sayısı 183’dir.
Tamda bu noktada şunu
belirtmekte yarar var. İslamcı adaylardan Hasan Vural, 23 Viyana'da yaptığı
seçim konuşmasında asparagas iddialarda bulundu. "Yeşiller Partisi, 16 Viyana
pazar yerinde Türklere kondom dağıtıyor. Jugent zentrum, Müslüman çocukları
ailelerinden alınıp Hristiyan ailelere veriyor'' diye yaptığı açıklamasına ÖVP
Viyana il başkanı sert tepki gösterdi: “'Hasan Vural bir daha böyle açıklamalar
yaparsa görevinden alırız.'' Profil gazetesi yazarlarından Edith ise “Bu
açıklamaların somut olarak ispatlanması gerektiğini, yalan sözlerle insanları provokasyona
getirilmesi son derece yanlıştır” diye köşe yazısına not düşüyor.
Anketlere göre KPÖ ve BZÖ’nün seçim barajını aşması çok zor görülüyor.(Avusturya'da seçim barajı % 4)
Avusturya işçi sınıfının kazandığı sosyal ve ekonomik hakları tasarruf paketleriyle ortadan kaldırılmasını meclisten geçiren SPÖ, ÖVP ve FPÖ göçmenlerin yasalar önünde eşit olmasını savunmuyorlar.
İşçiler arasında yerli ve yabancı ayırımı yapan, yabancı işçilerin aylıklarının yerlilerden daha az maaş almasını savunan partiler. FPÖ, ırkçılık yaparak, yabancı düşmanlığı üzerinden oylarını artıran bir parti. Avusturya televizyonu ORF 1'de FPÖ Başkanı Strache ile SPÖ Başkanı Faymann seçim tartışması yaptı. Tartışmanın son turunda, elinde bir afişle, ''Almanca konuşmuyor musunuz, Türk müsünüz? Niye Türkçe pankartlar bastırıyorsunuz. Siz bundan rahatsızlık duymuyor musunuz.'' diyen Strache, E.R.Gönültaş'ın hazırladığı Türkçe olan ''Bizim Başbakanımız Faymann '' afişini gösterdi.
Eski Savunma Bakanı Darobosch, SPÖ'nün seçim koordinatörü; “Türkçe kampanya yapmamız söz konusu değil. Türkçe kampanya yürütülemez, nerde varsa indirilecek” diye açıklamada bulundu.
ÖVP'nin Entegrasyondan Sorumlu Eyalet Bakanı Kutz da seçim kampanyasında “Seçim dili mecburiyettir. Önemli olan Almancadır” diye açıkladı.
Anketlere göre KPÖ ve BZÖ’nün seçim barajını aşması çok zor görülüyor.(Avusturya'da seçim barajı % 4)
Avusturya işçi sınıfının kazandığı sosyal ve ekonomik hakları tasarruf paketleriyle ortadan kaldırılmasını meclisten geçiren SPÖ, ÖVP ve FPÖ göçmenlerin yasalar önünde eşit olmasını savunmuyorlar.
İşçiler arasında yerli ve yabancı ayırımı yapan, yabancı işçilerin aylıklarının yerlilerden daha az maaş almasını savunan partiler. FPÖ, ırkçılık yaparak, yabancı düşmanlığı üzerinden oylarını artıran bir parti. Avusturya televizyonu ORF 1'de FPÖ Başkanı Strache ile SPÖ Başkanı Faymann seçim tartışması yaptı. Tartışmanın son turunda, elinde bir afişle, ''Almanca konuşmuyor musunuz, Türk müsünüz? Niye Türkçe pankartlar bastırıyorsunuz. Siz bundan rahatsızlık duymuyor musunuz.'' diyen Strache, E.R.Gönültaş'ın hazırladığı Türkçe olan ''Bizim Başbakanımız Faymann '' afişini gösterdi.
Eski Savunma Bakanı Darobosch, SPÖ'nün seçim koordinatörü; “Türkçe kampanya yapmamız söz konusu değil. Türkçe kampanya yürütülemez, nerde varsa indirilecek” diye açıklamada bulundu.
ÖVP'nin Entegrasyondan Sorumlu Eyalet Bakanı Kutz da seçim kampanyasında “Seçim dili mecburiyettir. Önemli olan Almancadır” diye açıkladı.
Türkiye’de ki seçimlerde izlenen ırkçı
tutum aklıma geldi; “Seçimlerde
Kürtçe afiş olur mu? Kürtçe konuşulur mu?” tartışması gibi bir durum
yaşandı Avusturya’da.
Düşünsenize şöyle bir; sosyal demokratlar, sağcılar, ırkçılar aynı kulvarda birleşiyorlar. 1 milyon göçmen Avusturya'da yaşıyor. Ve bunların seçme hakkı yoktur. Avusturya'da 350 bin Türkiyeli yaşıyor. Utanç verici bir ırkçılık olayı yaşanıyor ve kimse bu olayı kınamıyor. Türk medyası olaya sessiz kalıyor. (Acaba Kürtlerle ilgili bir durum olsaydı nasıl bir tavır alırlardı.)
Avusturya’da seçmen sayısı 6.4 milyon. Parlamentoda ki milletvekili sayısı 183’dir. Şu an iktidarda iki partinin koalisyonu sürmektedir. SPÖ ile ÖVP iki dönem iktidar ortaklığı yapıyor.
Düşünsenize şöyle bir; sosyal demokratlar, sağcılar, ırkçılar aynı kulvarda birleşiyorlar. 1 milyon göçmen Avusturya'da yaşıyor. Ve bunların seçme hakkı yoktur. Avusturya'da 350 bin Türkiyeli yaşıyor. Utanç verici bir ırkçılık olayı yaşanıyor ve kimse bu olayı kınamıyor. Türk medyası olaya sessiz kalıyor. (Acaba Kürtlerle ilgili bir durum olsaydı nasıl bir tavır alırlardı.)
Avusturya’da seçmen sayısı 6.4 milyon. Parlamentoda ki milletvekili sayısı 183’dir. Şu an iktidarda iki partinin koalisyonu sürmektedir. SPÖ ile ÖVP iki dönem iktidar ortaklığı yapıyor.
Tercihli oy aldatmacası...
Avusturya Yeşiller Milletvekili
Alev Korun’la Viyana Alevi Toplumu Lokâli’nde karşılaştık. Seçim çalışması için
gelmediğini özellikle vurguladı. Ama yine de seçimler üzerine konuşmayı da
ihmal etmedi. Çünkü lokâlde bulunanların soruları vardı. Alev Korun,
sohbet de şunları söyledi:
“Her seçimde olduğu gibi 29 Eylül seçimlerinde de yine milletvekili aday
bolluğunu görüyoruz. SPÖ ve ÖVP de seçim listelerinde arka taraflarda birçok
göçmen ve Türkiye kökenli adaylar görüyoruz. Bu adayların hepsi, yerleri
itibariyle sanki gerçekten meclise gireceklermiş gibi tercihli oy istiyorlar.
SPÖ ve ÖVP hep aynı oyunu
oynuyor. Tercihli oy uygulamasıyla göçmen oylarını çantada keklik görüyorlar.
Tercihli oyla desteklenen aday meclise giremiyor. Viyana Eyalet Meclisi
seçimlerinde tercihli oy ile SPÖ’ye 6 bin oy kazandıran islamcı
aday Gülsüm Namal’dı. Ne oldu Gülsüm Namal’a, bu seçimlerde aday bile
değil.”
Avusturya’nın tek Türkiye kökenli Federal Milletvekili olan Alev Korun, SPÖ’nün ve ÖVP’nin tercihli oy aldatmacısına dikkat çekti. Korun, “Sosyal Demokrat Parti ( SPÖ ) ve Halk Partisi ( ÖVP ) partilerinde milletvekili adayı olan Türkiyeli adaylarla alay ediyor. Alay için listedeki yerlerine bakmaları yeterli olacaktır” diyor.
Avusturya’nın tek Türkiye kökenli Federal Milletvekili olan Alev Korun, SPÖ’nün ve ÖVP’nin tercihli oy aldatmacısına dikkat çekti. Korun, “Sosyal Demokrat Parti ( SPÖ ) ve Halk Partisi ( ÖVP ) partilerinde milletvekili adayı olan Türkiyeli adaylarla alay ediyor. Alay için listedeki yerlerine bakmaları yeterli olacaktır” diyor.
Türkiye kökenlilerin seçilme
şanslarının imkânsız olduğunu bunun sadece oy toplamak için en arka sıralarda
aday gösterildiğine de işaret eden Korun, şöyle devam etti:
“Mesela Viyana çıkaracağı
milletvekili sayısı 10 ise SPÖ ve ÖVP, listelerinde 15’inci, 19’uncu, 28’inci,
45’inci ve 65’inci sıralarında Türkiye kökenli adaylar gösterilmektedir. Yani
15’inci sıradaki adayın bile meclise girebilmesi için SPÖ’nün ve ÖVP’nin
oylarının beş kat artırması gerekiyor. Yani yüzde 500 yüzlük bir artış olması
gerekiyor. Bunun imkânsız olduğu ortada değil mi? Viyana’da yaşayan sizler
bunun farkında değil misiniz? Göçmenlere en ağır yabancılar kanunu çıkaran
parti de SPÖ. Ayrıca tercihli oylarla seçilebilmek için sadece Viyana’da 30 bin
civarında oy almak gerekiyor. Bunun ne kadar imkânsız olduğu da ortadadır. Adaylar
tercihli oy toplayıp partilerine bağışlayacaklar. Bunu bugün itibariyle tespit
ediyorum ve duymak isteyen seçmenlere söylüyorum. Seçimden sonra, ‘aman
tercihli oyları verdik, yine göçmenlerin aleyhine kanun çıkartan partilere
gitti. Adayımız da meclise giremedi’ diye kimse şaşırmasın. Çünkü bu oyuna
gelindiği sürece bu böyle devam edecektir.”
Bu arada, 29 Eylül seçimlerinde FPÖ’nün
oylarını bölecek olan Neo Liberral Frank
Stronach’dır. Stronach Kanada’da yaşayan çok zengin bir Avusturyalı.
Tercihli oyu istismar
edenler
İslamcılar, camilere, derneklere
gelen seçmenlerden seçim kartı almalarını istiyorlar. Muhtarlıklarda
mektuplu seçim kartı (Brief wahl karte) aldırarak, oy pusulalarına adayların
isimlerini doldurup gönderiyorlar. (Avusturya'da seçimlerde mektupla oy
kullanma yöntemi yapılmaktadır.)
29 Eylül seçimlerinde Türkiye
kökenli Avusturyalıların oyları konusunda bir anket yoktur. Kime ne kadar
oy verirler konusu Türk medyasında fazla yankı bulmadı. Avusturya basını da
Türkiyeli adaylara fazla yer vermedi. Avusturya'da yıllardan beri
değişmeyen kurallar devam ediyor. Türkiyeliler arasında, kaç dönemdir arka
sıralarda aday olanların ciddiye alınacak hiç bir önemi yok. Çünkü
seçilemeyecek yerdedirler.
Tercihli oyların bile faydası yok.
Çünkü partilerin tercihli oyların çok fazla bir anlamı yok. İnsan bu kadar açık
olarak kendini kandırabilir mi? diye sormak yersiz olur. Bilmemeleri mümkün
değil, biliyorlar ama kendilerini kandırmaya ihtiyaçları var, onun için de
böyle yapıyorlar.
Avusturya vatandaşlığına geçen Türkiyelilerin sayısı yaklaşık 60 bin kişidir. Bu demektir ki 29 Eylül seçimlerinde Türkiyeli, seçmenler KPÖ, SPÖ, ÖVP, Die Grüne, FPÖ, BZÖ, Die LİNKE gibi partilere oylarını verecekler. Bu demektir ki Türkiye kökenli Avusturya vatandaşı olanların oyları bu partiler arasında bölüşülecek. Peki, vatandaş olmayanlar?
Avusturya vatandaşlığına geçen Türkiyelilerin sayısı yaklaşık 60 bin kişidir. Bu demektir ki 29 Eylül seçimlerinde Türkiyeli, seçmenler KPÖ, SPÖ, ÖVP, Die Grüne, FPÖ, BZÖ, Die LİNKE gibi partilere oylarını verecekler. Bu demektir ki Türkiye kökenli Avusturya vatandaşı olanların oyları bu partiler arasında bölüşülecek. Peki, vatandaş olmayanlar?
Avusturya'da faaliyet gösteren SOS
Mitmensch Pasoport önemsiz (Pass Egal) ''Bu da benim seçimim'' mottosuyla
alternatif seçim sandıkları kurdu. 24.9. 2013. Saat 15.00'de başlayan oy verme
işlemlerine ilgi çoktu. Avusturya pasaportu olmayanlar oy vermek için
kuyruğa girdiler. Üç arkadaş gittik ama biz oy kullanamadık. İçişleri bakanlığı
önünde başlayan göstermelik seçim sandıkları, 29 Eylül Cumartesi gününe kadar
devam edecek. Avusturya'da yaşayan bir milyon'un üzerinde insanın
kendisini yönetecek insanları seçememesi, ne kadar demokrasiye uygundur? Bir
milyon'dan fazla insan Avusturya vatandaşı değil. Ama 30-40 yıldır burada
çalışıyorlar, burada yaşıyorlar. Ve bu insanların oy hakkı yoktur. Bu
insanların oyu olmadan, bu seçim ne kadar demokratik bir seçim olabilir?
SOS Mitmensch'in tavır aldığı 'pass egal' etkinliği çok anlamlı ve doğru bir
tavır.
Seçime ilgisizlik...
Avusturya’da oy verme hakkı olan Türkiyeli seçmenlerin geçen genel seçimde kullandıkları oy % 20'dir. Burada seçimi boykot değil, ilgisizlik söz konusudur.
Seçime ilgisizlik...
Avusturya’da oy verme hakkı olan Türkiyeli seçmenlerin geçen genel seçimde kullandıkları oy % 20'dir. Burada seçimi boykot değil, ilgisizlik söz konusudur.
Avusturya’yı ziyaret eden Başbakan
Erdoğan, ''Avusturya
vatandaşı olanlar bu ülkenin politikasında söz sahibi olmalıdır'' diye
söylemişti. Türkiye’de yaşayan çocukların çocuk paraları kesildi. Türkiye
kökenlilere çifte vatandaşlık yolu kapandı. Avusturya’da yaşayan Türkiye
vatandaşları oy kullanma hakkının olmaması sorgulanmıyor. Türkiye’de yapılan
seçimlerde burada oy kullanamıyorlar. Bunlara hiç bir çözüm üretemeyenler
mangal da kül bırakmayanlar açıklamalarda bulunmaları ne kadar samimidir?
Türkiye kökenli Avusturya
vatandaşları ( milliyetçiler ve dinciler kendilerine göre durumu kavradılar. Sosyal
demokrat parti’den aday olmaları siyasal anlamda çelişki arz etse de, sosyal
demokrat partiden aday olmalarını kimse yadırgamadı. Kimse merak da etmedi. Bunlar
Avusturya da sosyal demokrat parti’ye üye oluyorlar, partinin kazanması için
çaba sarf ediyorlar, ama
Türkiye de sosyal demokrat partinin kaybetmesi için mücadele ediyorlar.
Türkiye’de ki seçimlerde oy kullanmak için uçakla ve otobüsle gidiyorlar.
Kürt kökenli Avusturyalıların, Avusturya siyasetinde varlıkları
hissedilmiyor. Avusturya vatandaşı Kürt sayısı hakkında açıklanmış bir rakam
bulunmuyor.
Kürt kökenli vatandaşların daha politik
olduğunu düşündüğümüzde siyaset sahnesinde olmamaları büyük bir eksiklik… Büyük
bir hatadır diye düşünüyorum.
Avusturya’da insanların kalıcı olduklarını düşündüğümüzde sosyalistlerin ciddi bir konsepti olmadığını görmekteyiz. Türkiye politikaları ile yakından ilgilendikleri kadar Avusturya’daki gelişmelerle ilgilenmiyorlar. Türk milliyetçileri ve dincileri kendilerini değiştirdiler ama sosyalistler ve Kürtler değişmemek için direniyorlar. Avusturya’nın politik çalışmalarına sıcak bakmıyorlar. Bakmadıkları gibi bunun teorisini yapanları bile eleştiriyorlar.
1980’li, 90’lı yıllarda Avusturya toplumuyla, Avusturyalı partilerle en çok bağı olan insanlar sosyalistler ve Kürtlerdi. Bugün ise Avusturyalı partilerle İslamcı ve milliyetçiler daha çok diyalog içindeler.
Aradan geçen zamanda dinciler ve milliyetçiler örgütlenmelerini güçlendirdiler, önemli oranda yetkinleştiler ve her konuya müdahale edebilecek bir konuma geldiler. Avusturya’daki Türkiyeli sosyalistler ise Türkiye’de ki örgütlerin buradaki uzantısı olmanın ötesine gidemediği ve dolayısıyla da genel geçer söylemi aşamadığı için önemli bir gelişme gösteremediler.
Avusturya’da insanların kalıcı olduklarını düşündüğümüzde sosyalistlerin ciddi bir konsepti olmadığını görmekteyiz. Türkiye politikaları ile yakından ilgilendikleri kadar Avusturya’daki gelişmelerle ilgilenmiyorlar. Türk milliyetçileri ve dincileri kendilerini değiştirdiler ama sosyalistler ve Kürtler değişmemek için direniyorlar. Avusturya’nın politik çalışmalarına sıcak bakmıyorlar. Bakmadıkları gibi bunun teorisini yapanları bile eleştiriyorlar.
1980’li, 90’lı yıllarda Avusturya toplumuyla, Avusturyalı partilerle en çok bağı olan insanlar sosyalistler ve Kürtlerdi. Bugün ise Avusturyalı partilerle İslamcı ve milliyetçiler daha çok diyalog içindeler.
Aradan geçen zamanda dinciler ve milliyetçiler örgütlenmelerini güçlendirdiler, önemli oranda yetkinleştiler ve her konuya müdahale edebilecek bir konuma geldiler. Avusturya’daki Türkiyeli sosyalistler ise Türkiye’de ki örgütlerin buradaki uzantısı olmanın ötesine gidemediği ve dolayısıyla da genel geçer söylemi aşamadığı için önemli bir gelişme gösteremediler.
Aslında göçmenlik konusunda, ne kadar
anladıkları da belirsiz, zira büyük bir konu olan göçmenlik hakkında,
“göçmenler eziliyor, hakları verilmiyor” söyleminin ötesinde fikirleri
bulunmuyor. 80’li yıllarda ‘‘göçmen‘‘ kelimesi ‘‘ devrimden kaçışın‘‘ bir
manevrası olarak döneklikle
eş değer görülüyordu.
Sonuç olarak yaşadığımız yerde, yaşadığımız alanın sorunlarına çözüm üretmeyen, ortakça, yan yana, dayanışma içinde olmayan bir durumla karşı karşıyayız.
Sonuç olarak yaşadığımız yerde, yaşadığımız alanın sorunlarına çözüm üretmeyen, ortakça, yan yana, dayanışma içinde olmayan bir durumla karşı karşıyayız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder