Gazeteci Şakir Palancıoğlu, F.Rıfkı Atay'la evinde.
FALİH RIFKI ATAY’LA ÇETİN ALTAN’IN
NÂZIM HİKMET TARTIŞMASI…
Falih Rıfkı Atay, yazar Çetin
Altan’ın büyük şair Nâzım Hikmet
konusunda kendisine yönelttiği suçlama ve hakarete çok sinirlenir ve zehir
zemberek bir açıklama yapar, “Ağzı pis yazı gevezesi” der.
Atatürk
dönemi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ilk milletvekillerinden Atay, 22 Eylül
1968 tarihli Dünya gazetesindeki “Pazar Konuşması” köşesinde kendisiyle
ilgili sözlerinden dolayı ünlü yazar ve1965’te Türkiye İşçi Partisi’nden
milletvekili olan, konuşmalarıyla Meclis’in tozunu attıran Çetin Altan’a
hitaben bir yazı kaleme alır:
“Benim
yüzüme tükürmek? Böyle bir şeyi söz konusu olarak bile ilk defa senin gibi bir
terbiyesizin ağzından işitiyorum. Eğer o zilzurna serhoşluk zamanında böyle bir
edepsizliğe kalksaydın sofranın bütün tabaklarını yılışık suratında
parçalardım.”
“Ben
senin gibilerle bir masada ve bilerek bir yerde buluşmam” diyen Falih Rıfkı
Atay, şunları söylüyor:
“Bahsettiğin,
bir kadınları esirgeme suvaresinde eşimle İsrail Konsolosuna davetli olduğumuz
ve senin zilzurna soframıza sokulduğun gece olmalı. O gece olup bitenlerin
tanığı, sofranın ikinci davetlisi olan eski İstanbul Belediye, şimdi de CHP
İstanbul Başkanı Necdet Uğur’dur. Sen kendini bilmeyecek kadar serhoştun.
Söylediklerini söylediklerimi ondan sor!
“NÂZIM’IN KOMÜNİST OLMASINA
ACIYANLARDANIM”
Ben
Nâzım’ın büyük şair olduğunu birçok defa yazmışımdır. Hatta ilk defa Rusya’dan
gelişinde bana telgraf çekmişti. O zamanki Adalet Bakanı rahmetli Mahmut Esat Bozkurt’la onu Türkiye’ye
sokturan benim. Af dilekçesinin başına da imzamı koymuştum. Nâzım’ın komünist
olmasına acıyanlardanım. Gene de bize en güzel İstiklâl Savaşı Destanını veren o’dur. Yalnız, beni yaratan
Stalin’dir, diye Moskova toprağını öptüğü vakit, adam olarak, çok küçülmüştür
ve yerle bir olmuştur. “
Atay,
Çetin Altan’a çok kızmış olacak ki, çok ağır sözler içeren yazısına şöyle devam
ediyor.
“Ama
Çetin Altan’ın komünist olmasından üzgün değilim. Onunla Türk edebiyatı ağzı
pis bir yazı gevezesinden başka bir şey kaybetmemiştir. Seninle başka hiçbir
zaman hiçbir yerde buluşmadım.
Solculuğa
gelince, ben Kemalist solcuyum. Komünist değilim. O akşam sen: ‘Ben Taksim
Meydanı’nda komünist olduğumu bağırmadıkça bu memlekette hürriyet olduğuna
inanmam’, demiştin. Sen korkaklığından yalan söylüyorsun. Bir sosyalist değil,
komünistsin. Namus taslıyorsan komünist olduğunu söylesen a..
Komünistliğin
soysuzlaşa soysuzlaşa ne hale geldiğini görüyoruz. Bu zekâ adamı elli yıllık
denemeden ders almasını bilir.
Ben
kaç defa İsveç sosyalizminden yana olduğumu da yazdım. Ama o sosyalizm tank top
gölgesi altında yaşamaz. Türk toplumunun o olgunluğa erişmesini isterim.”
(Süleyman
Boyoğlu)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder