4 Temmuz 2012 Çarşamba

DEMİR FEYİZOĞLU ECEVİT'E ÇAY İKRAMINI ANLATTI...


                                                         (Fotoğraf: Süleyman Boyoğlu)
           
             Bülent Ecevit Zincirbozan’dan döndükten birkaç gün sonra Gönen’e geldi. O sıralar ben Günaydın gazetesinin “Denizkent Tatil Köyü”nün müdürüydüm. Denizkent’in yanında emekli bir öğretmen olan Sezai Bey, on odalı bir pansiyon çalıştırıyordu.
             Bülent Ecevit’in birkaç gün dinlenmek için Sezai Bey’in mütevazi bir yeri olan pansiyonuna geldiği haberini aldım. Hemen Sezai Bey’in pansiyonuna gittim. Kaldıkları yer küçük bir odaydı. Odanın ortasında küçük bir masa dikkatimi çekti. Yanında eşi Rahşan Hanım da vardı. Kendimi tanıttım ve kendisini Günaydın gazetesinin işlettiği Denizkent Tatil Köyü’ne yemeğe davet ettim. Teşekkür ederek yemek davetimi kabul etmedi.
            Aklıma çok sevdiği çay geldi. ‘Sizi yemeğe değil, çay içmeye davet ediyorum’ dedim. Bunun üzerine “Sizi rahatsız etmeyeyim” dedi. Ben de ‘Hayır efendim, arkadaşlarım da sizi görmekten mutlu olacaklar’ dedim. Böyle söyleyince “Tamam” dedi. Ve ertesi gün akşam saat 17.oo gibi eşi Rahşan Hanım’la birlikte Denizkent’e geldiler. Havuz başında uzun bir masa hazırlatmıştım. Çay eşliğinde pasta ve kurabiyelerden ikram ettim… 
             Denizkent’te Günaydın gazetesinden arkadaşlarım geçmiş olsun dileklerini ilettikten sonra, bir süre sohbet ettik. Ama sohbette siyaset konuşulmadı.
             Ecevit ve eşi Rahşan Hanım, Sezai Bey’in pansiyonunda üç dört gün kaldıktan sonra Gönen’den çok mutlu ayrıldılar. Çünkü Zincirbozan’daki “gözetim altından” sonra ilk kez mütevazi bir tatil yapıyorlardı…
(Süleyman Boyoğlu)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder