29 Temmuz 2012 Pazar

HİKMET AKSOY'DAN FIKRALAR...



O  Zaman Ayılıyrım!

Köyden kent  merkezine eşi Fadime ile birlikte inen Temel, caddede yürürlerken yanlarından genç ve güzel bir kız geçince Temel gayrı ihtiyari bakmak durumunda kalınca, Fadime kaşlarını çatıp öfkeli öfkeli uyarısını yaptı:
- Ula gene çapkunluğun uzerınde... Kari görunce evli olduğuni unutaysın!..
Temel'in yanıtı  ne olsun beğenirsiniz:
- Yok kıız...Evli olduğumi o zaman anlayrım.
......................................................................................................
Ula  Bizi Arayı...

1940'lı yıllar...Kıtlık/yokluk yılları. Sıtma hastalığı Karadenizliyi kırıp-geçiriyor. Temel, arkadaşı Cemal'in iftar daveti üzerine komşu köye gider. Yaz mevsimidir. Sivrisinekler geceleri adete göz çıkarmakta...
Cemal iftar sonrası yatıya da kalan Temel'i uyarır:
-Temel, gardaşım biliysın, sivri gece adami sokayi... Sakın ola kafani  yorganın altından çıkarma!
Temel, yatınca Cemal'in önerisini tutar, ama yorganın altında havasız kalıp kafasını çıkarınca ne görsün... Bir ateş böceği odada dolaşıp duruyor.
Temel, hemen yan odadaki Cemal'e seslenir:
- Ulaa Cemaal!..  Sakın kafağın tişari çikarma, sivrinın biri elfenerilan bizi arayi...
...........................................................................................................................................
Haftada  Her Gece...

Temel işsizdi. İş için başvurduğu fabrika ofisinde doldurması için kendisine bir form verilir.
Soruların bilinir olması kendine güveni artırmıştı. Önce adını, soyadını yazdı. Sonra doğum yeri ve tarihini...
Sıra medeni durumuna gelmişti. Şöyle bir soru vardı formda:
"Medeni hali?."
Temel daha önceki yanıtlarında olduğu gibi bunda da gururlanarak doğruyu yazdı:
- Haftada her gece...
...............................................................................................................................
Göremez ki Bizi...

Yıllarca gurbette kalıp sılaya dönen Temel arkadaşı Cemal'le buluşunca hemen teklifini yetiştirdi:
- Hadi, gel birlikte bir yemek yiyelım... Bir iki kadeh da atarız arada...
Cemal, sağlık sorunlarını da anlattıktan sonra;
- Doktor  baa  içki içmeyi yasakladi ula... İçemem...
Bu durumda Temel'in yanıtı ilginçtir:
- Ula, nerden görecek bizi doktor, hayde, hayde!
........................................................................................................................................
Hamsi olmayan sofranın bereketi hiç olmayi...


Uzun zamandır "BÂB-I ÂLİ NEWS"e fıkra gönderemeyen Hikmet Bey'e bugün "Temel ve Fadime size küstü; fıkralarından yazmanızı bekliyorlar..." diye mail atmıştım. Hikmet Bey, sağ olsun beni kırmadı ve üstteki fıkraların yanı sıra, aşağıdaki Temel ve Fadime fıkrasıyla bu haftaki fıkralarını tamamladı:
Süleyman Bey, merhaba... İyi ki anımsattın. Yoksa bunca koşuşturma arasında Temel'i de, Fadime'yi de unutmuştum. Çağırdım onları iftara...  Nefis bir masa donattı hanım. Oturduk, iftar açtık, yedik. Elhamdülillah diyecektik ki Temel ne desin beğenirsin:
- Hamsi olmayan sofranın bereketi hiç olmayi...
....................................................

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder