6 Temmuz 2018 Cuma

ZEYTİNLİ'DE BİR İDEALİST RESSAM...

              
      Zeytinli, Kazdağları’nın eteklerinde zeytin ağaçları arasında Edremit’in şirin bir mahallesidir. Hasan Boğuldu Şelalesi’ne giden yolun da üzerindedir. Bu yazımda sizlere Zeytinli’nin doğal güzelliği ile son yıllarda uluslarası bir boyut kazanan “Zeytinli Rock Festivali”nden bahsetmeyeceğim.Yöreye 1999 yılında gelip yerleşen ve kendisini sanata adayan ressam Ülkü Acar’la yaptığım söyleşiyi aktaracağım.
      Ülkü Acar, sahip olduğu bin metre karelik bir alanın bir bölümünü ev, büyük bir bölümünü de “Sanat Bahçesi-Galerisi” olarak kullanıyor.
      Ülkü Bey, Zeytinli’ye ne zaman geldiniz?
    - 1999 yılında geldim. 15 yıldır da bu gördüğünüz yerdeyim. Burası kendi mülküm. Yöreyi seviyorum, insanları seviyorum, her gün onlarla iç içeyim, artık Zeytinlili olduk.
      Sizi buraya getiren sebep neydi?
    - Kültürel ve sanatsal faaliyetlerin belli merkezlerde toplanmasına hep karşıydım. Hani hep diyoruz ya; kültürü, sanatı biz insanlara götürmüyoruz. “Sanat için sanatı” bir tarafa koyuyorum, ama “Toplum için sanattan yana” isek toplum içinde olmalıyız. Ben toplum için sanattan yanayım. Bu ana fikirden yola çıktım.

      Üç yıldır bahçemi bir takım sanatsal ve kültürel faaliyetlere açtım. Şu anda bir sergi var. Yağlı boya sergisi; karma sergi. Daha sonra bu kişisel sergilere dönüşüyor. Yılda beş sergi yapıyoruz. Haziran’ın ortalarında başlıyor. Her 15 günde bir açılış oluyor. Bu böyle böyle devam ediyor.
      İlgi nasıl?
    - Doğal bir ortamda sanatı insanlarla buluşturmak insanlara daha sıcak geliyor ve rahat gezebiliyorlar. Bir galerideki rahatsızlık burada yok. Buraya gelen insanlar ağaçların ve çiçeklerin arasında bir takım resimleri, objeleri görüyorlar. Büyük keyif alıyorlar. Bayağı da ilgi görüyor.
      Burayla ilgili başka ne gibi projeleriniz var?
    - İleriye dönük projelerim var. İç bölümde bir sanat galerisi, yani biraz daha sanatın ağır bastığı, objelerin olduğu bir mekân yaratmak istiyorum. Şimdi kışlık ve yazlık bölümlerin her ikisini de kullanıyoruz. Buradan ticari amaç birinci derecede yok. Buradan çok para kazanayım diye bir hedefim de yok. Daha doğrusu böyle bir becerim de yok. Tüm gayretim burası kendisini döndürsün. İnsanlar buraya geldiğinde karşılığında her hangi bir ücret ödemiyorlar. O yüzden her açılış burada büyük bir keyiftir. Burası gece 10’na kadar açıktır. Ben mutluyum, gelenler de mutlu…Ama tüm bunlar yeterli mi tabii ki hayır… Ben kendim yetersiz buluyorum. Her gün her an güzel tesadüflerle bir şeyler kazanıyor ve yakalıyorsunuz.
     Yöre insanları ile ilgili neler söyleyeceksiniz?
   - Burada çok güzel kültürler var. Yörük, Türkmen, Pomak kültürü var. Ama vitrinde onları göremiyoruz. Onlara burada günler tahsis etmek istiyorum. Edremit Belediyesi ile bu konuda fikir alışverişindeyiz.
     Resim atölyeniz bir tane mi?
   - Benim iki tane resim atölyem var. Bir tanesi burada, bir tanesi de Burhaniye’de. Burada gördüğünüz yağlı boya resimler benim atölyeme gelen öğrencilerimin resimleri. Sadece resim dersi veriyorum, bir de rölyef çalışması yapıyorum. Benim öğrencilerimin çoğu kadın. Ahşap sert bir malzemedir. Kadının ellerine pek gelmiyor, güç istiyor. Gömeç’ten, Güre’den, Edremit’ten öğrencilerim var. Çoğunluk emekli olmuş kadınlar. Burhaniye’deki atölyem 18 yıllık. Buraya da 15 yıldır gelen öğrencilerim var. Yöreye ilk geldiğimde böyle bir şey söz konusu değildi.
     Zeytinli’ye ilk geldiğinizde belediye miydi?
   - Evet. 1999 yılının Mayıs ayında geldiğimde burası belediye idi. O zaman belediye Başkanı Şadan Aytaç’tı. Buraya idealist olarak geldim. Buraya gelmemin ana nedeni oydu.  O zaman belediye başkanlarının çoğu beni tanıyordu, “bize gel” dediler. Ben burayı tercih ettim.  O sıralar Zeytinli Kültür Şenliği’nin ikincisinin hazırlıkları yapılıyordu; festival komitesine katıldım. O zamanlar Zeytinli sosyal değildi, şimdi daha sosyal oldu. O kadar yaygın kahvaltı yerleri, ören yerleri turları yoktu. Sonra gelişti. Hatta son beş yıldır çok hızlı gidiyor.  Sonra “Zeytinli Rock Festivali” düzenlendi o festival komitesinde de yer aldım. Her yıl Rock Festivali’ne binlerce insan geliyor. Çok profesyonel bir festival oldu. O zaman sponsor bulamıyorduk, şimdi bir sürü sponsor var. Güzel bir şey tabi… Bir öğretmen emeklisi olan Şadan Bey’in buranın tanıtımına çok büyük katkısı oldu.
      Ülkü Acar'ın bahçesindeki birbirinden harika sanat eserlerinin yanı sıra, aynı zamanda ev olarak kullandığı mekanında da güzel eserlerini ve topladığı antikalarını hem hayranlıkla inceledim, hem de fotoğrafladım.
(Yazı ve Fotoğraflar: Süleyman Boyoğlu)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder