11 Mart 2021 Perşembe

BENİM ÖĞRETMENİM BİR MÜBADİL...

           Benim bir ilkokul öğretmenim vardı; adı Saadet’ti ve bir mübadil ailenin kadınıydı…

        Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) hükümeti ile Yunanistan hükümeti arasında 30 Ocak 1923 tarihinde Lozan Barış Antlaşması’nın bir eki olarak kabul edilen “Nüfus Mübadelesi Sözleşmesi” imzalanıyor.

        Söz konusu anlaşma gereğince Türkiye topraklarında yaşayan Ortadoks Rumlar ile Yunanistan topraklarında yerleşmiş Müslüman Türklerin 1 Mayıs 1923 tarihinden itibaren karşılıklı zorunlu mübadelesi kabul ediliyor.

        Mübadele anlaşması hükümlerine göre öğretmenimin dedesi Hasan, babaannesi Hazbiye, babası Ömer, babasının kardeşleri; Cevdet, Ali Osman, Bekir, Rayhan, Zeynep, Cemile ve Mazlume uzun yıllar yaşadıkları Manastır vilayeti Kozana livası (sancağı), Grebene kazası, Krifç köyünden ayrılmak zorunda kalıyorlar.

  

                                       Krifç'li Hasan ve ailesi

        25 Mart 1924 tarihinde Yunanistan’ın Grebene şehri Krifç köyünde imzalanan Nüfus Mübadelesi Sözleşmesi’nin yedinci maddesinin “Mal Tasfiyesi Bildirgesi”ne göre göçmenler, bırakıp gidecekleri ülkenin uyrukluğunu yitiriyor ve varış ülkesinin topraklarına ayak bastıkları andan itibaren bu ülkenin uyrukluğunu edinmiş sayılıyorlar.

        Yine göçmenlerin her çeşit taşınır mallarını yanlarında götürmekte ya da bunları taşıttırmakta serbest oldukları ve bunun için giriş ya da çıkış vergisi alınmayacağı belirtiliyor. Göçmenlerin bulundukları ülkedeki taşınmaz mallarının (bağ, bahçe, ev) değerlemesini ve tasfiyesini yapmak ve tasfiye edilecek mallara, haklara ve çıkarlara ilişkin bütün itirazları kesin karara bağlamak üzere “Karma Komisyon” ve bu komisyona bağlı olarak çalışacak alt komisyonların kurulacağı vurgulanıyor.

  
                                Saadet öğretmenin babası ve kardeşleri 
        Sözleşmede tasfiye olunacak mallara değer biçilmesinde bu malların altın para ile olan değerinin esas alınacağı, komisyonun ilgili mal sahibine elinden alınan ve bulunduğu ülkenin hükümeti emrinde kalacak olan mallardan dolayı borçlu kalınan para tutarını belirten bir bildiri belgesi vereceği, göçmenin göç ettiği ülkede kendisinin borçlu bulunulan paraların karşılığında ayrıldığı ülkede bırakmış olacağı mallarla aynı değerde ve aynı nitelikte mal alması gerekeceği ifade ediliyor..

                        Saadet öğretmenim annesi Fatma hanım babası Ömer beyle...
        Dört nüsha olarak düzenlenen “Mal Tasfiye Bildirgesi”nin biri Yunan hükümetine, biri Türk hükümetine, biri Türk, Yunan, Fransız ve İngiliz üyelerden oluşan “Karma Komisyon”a veriliyor. Dördüncüsü de ilgili göçmene veriliyor.   
   

                                   Saadet öğretmen ile anne babası

        Krifç’li Bayram oğlu Hasan’a verilen tasfiye belgesinde; kaç kişiden oluşan bir aile olduğu, bunlardan kaçının erkek, kaçının kadın ve çocuk olduğu yer alıyor. Ailenin nüfus bilgileri ile sahip olduğu malları bırakmaya muvafakat ettiğine dair beyanı bulunuyor.

        Ayrıca ailenin sahip olduğu malların değerini gösteren liste, ailenin sahip olduğu ev, ahırların kaç kat ve kaç odadan ibaret olduğu, müsadere edilen emvalden 1909 ile 1914 yılları arasında elde edilen gelirin dökümü, müsadere edilen emlakın ailenin kendisi tarafından takdir edilip beyan edilen değerini gösteren dökümü, ailenin beyan edip tasfiyesini istediği mallarının işlemleri için komisyonlar nezdinde kendisini temsil etmek üzere verdiği vekâletnâme ile ailenin sahip olduğu ev, ahır, samanlık, arsa, tarla, bağ, bahçe gibi gayrı menkullerin cinsini, bağ, bahçe ve tarlada ne gibi ürünlerin yetiştirildiği, bu gayrı menkullerin Krifç köyünün hangi mevki ve mıntıkasında yer aldığını gösterir bir cetvel yer alıyor..   

          Mal Tasfiye Bildirgesi’ni alan Hasan ve ailesi, yani “Krifç göçmenleri” Türkiye’nin yolunu tutuyor.

          Türkiye’ye göç eden sadece Hasan ve ailesi değil, Krifç’li 71 aile de T.C. Dahiliye Vekaleti’nin (İçişleri Bakanlığı) 10 Ocak 1926 tarihli kararı ile Niğde’nin eski adı Teney, yeni adı Yeşilburç köyüne iskan ediliyorlar. Mübadiller ellerindeki “Mal Tasfiye Bildirgeleri”ni Türk hükümeti yetkililerine ibraz ederek, bu bildirgelerin üzerinde yazılı değer kadar bağ, bahçe ve ev alıyorlar…

          Krifç’li Hasan ve çocukları, Türkiye’ye göç edişlerinden sekiz yıl sonra 1934 yılında çıkarılan soyadı kanunu ile “Berköz” soyadını alıyorlar.

           Sonra ne mi oluyor? Hasan’ın torunu Ömer’in kızı Saadet, Niğde Öğretmen Okulu’nda okuyor, öğretmen oluyor ve 1965-66 eğitim öğretim yılında İstanbul’a tayin ediliyor. Bu güzel ve genç kadın, Esenler-Ayvalıdere İlkokulu dördüncü sınıfa geçtiğim yıl benim öğretmenim oluyor…

(Yazı: Süleyman Boyoğlu-Fotoğraflar: Saadet Berköz arşivinden)

7 yorum:

  1. Yüzlerce çocuğun hayatına harika dokunuşlar yapmış olan Saadet annem (kayınvalidem) başta torunlarına olmak üzere hepimize, çevresindeki herkese tüm kalbiyle dokunmaya devam ediyor.

    YanıtlaSil
  2. Sevgili kızım Özlem ve oğlum Süleyman
    Yavrularım beni çok mutlu ettiniz onurlandırdınız , kaleminize sağlık.
    Sizleri çok ama çok seviyorum iyiki hayatımdasınız. Sağ olun var olun.
    Görüşmek kavuşmak dileği ile hasretle öpüyorum sevgiler,
    Saadet Canoğlu

    YanıtlaSil
  3. Sayın Süleyman Boyoğlu,
    Öncelikle böyle bir yazıyı kaleme aldığınız için size çok teşekkür ediyorum...
    Bizi çok iyi bir ortamda büyüten en zor şartlar altında okutan saygı değer büyüklerime çok teşekkür ediyorum. Onlarla gurur duyuyorum...
    Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun...
    Bu belgeleri bize ulaştıran Aycan Yılmaz'a çok teşekkür ediyor başarılarının devamını diliyorum..
    Ve sevgili kuzenim Saadet Berköz Canoğlu bu belgeleri değerlendirdiğin için sana da çok teşekkür ediyorum...
    Sevgiyle kalın selamlar... Sevda Berköz Tanrıkulu ve Ayşe Berköz

    YanıtlaSil
  4. Ben Saadet Berköz Canoğlu'nun kuzeniyim. Babalarımızın mübadelesi ile ilgili bizi detaylı bir şekilde bilgilendirdiğiniz için size öncelikle teşekkür ederim.
    Onların büyük zorluklarla mücadele ederek ayakta kalabilmelerini gönülden takdir ediyorum. Bu ailenin bir ferdi olmaktan her zaman gurur duyuyorum.
    Saygılar
    Ayfer Berköz Gül

    YanıtlaSil
  5. Ömer Berköz amca komşumuzdu çok değerli ve saygıdeğer bir insandı. Rumlardan kalan konağını o kadar iyi korumuş güzelleştirmişti ki bugün bile orjinalliğinden hiç bir şey kaybetmemiş dimdik ayakta. Evin bahçesi, her türlü meyve ve asmaları çok güzeldi. Güllerin kokusu bütün mahalleyi sarardı. Ömer amca çok çalışkan ve marifetli bir insandı. Bahçesine ve evine çok önem verirdi. Ruhu şad yurdu cennet olsun. Saygı ile anıyorum. Saadet ablaya da sağlık mutluluk diliyorum. Nermin Özcan

    YanıtlaSil
  6. Bu detaylı bilgileri ancak başarılı bir gazeteci açığa çıkarabilir. Sizi candan kutluyorum. Bunu aile ile paylaşan amca kızı Saadetciğime çok çok teşekkür ediyorum. Tüm Berköz ailesi göçmen olarak iyi işler yapmış olduğumuz için de gururluyuz. Vatanımıza çok şey borçluyuz. Herkese selamlar... Barış Arıburnu.

    YanıtlaSil
  7. Değerli arkadaşım Süleyman
    Bizlerle zaten çok mutlu olan öğretmenimiz Saadet Canoğlu nun
    gerçek hikayesini kaleme alarak ölümsüzleştirdin öğretmenimize onurlarının en büyüğünü yaşattın sizin gibi bir öğrencisi olduğu için her zaman gururluydu
    O güzel yüreğine kalemine sağlık arkadaşım herşey gönlüne göre olsun sağlıkla huzurla kal
    Seĺâmlar sevgiler

    YanıtlaSil