İstanbul her kadar gökdelenlerin ve yüksek binaların baskısı altında kalsa da hâlâ bir çok semtinde tarihi ve ilginç yapılara rastlamak mümkün... (Fotoğraflar: Süleyman Boyoğlu)
YAYIN KURULU: Süleyman Boyoğlu, Raşit Yakalı, Ali Kılıç, Gürcan Arıtürk, Rüya Özkalkan. /Bu blog Basın Ahlâk Yasası'na tamamen uyar ve amatör bir ruhla hazırlanır. Yazı ve fotoğraflar izinsiz kullanılamaz. Kullananlar hakkında yasal işlem başlatılır../
25 Mart 2019 Pazartesi
İSTANBUL'UN İLGİNÇ YAPILARI...
İstanbul her kadar gökdelenlerin ve yüksek binaların baskısı altında kalsa da hâlâ bir çok semtinde tarihi ve ilginç yapılara rastlamak mümkün... (Fotoğraflar: Süleyman Boyoğlu)
20 Mart 2019 Çarşamba
11 Mart 2019 Pazartesi
4 Mart 2019 Pazartesi
"ÜÇ KÂĞITÇI" KÖPRÜDE...
Bir kişi İstanbul’un göbeğinde Galata Köprüsü’nde, boş ambalaj kutusu üzerinde iskambil kartlarıyla “üç kâğıtçı”lık yapıyor. Üç kâğıtçı el
çabukluğu ile “Bul karayı, al parayı” diye bağırıyor. Etrafını saran ve dayanamayıp
oyuna iştirak eden kumarcı vatandaşlar da “karayı bulduğunu” zannederek, basıyor
parayı ancak alıyor havayı…
Oysa üç kâğıtçı, bu tezgâhı kurarken yalnız değil...
Kendisine yardımcı olan “figüranlar”ı da var. Figüranlar, üç kâğıtçının etrafında
toplanan meraklı vatandaşları oyuna dahil etmek için bulur kâğıdı, alır parayı…
Saf vatandaş ta “Ne olacak ben de bulurum” diye oyuna dahil
oluyor, ama cebindeki paralardan da oluyor.
Bundan 50 yıl önce semtimize köyünden yeni gelen tanıdıklarımız
ve yakınlarımız da benzer kumpasın içine düşerlerdi. Bu gün bu manzarayı
görünce ortaokulda okurken bu kumpasa düşen bir tanıdığımın bir aylık maaşını yine
Galata Köprüsü üzerinde böyle bir “üç kâğıtçı”ya kaptırdığını ve Eminönü’nden
yürüyerek eve döndüğünü anımsadım. Aradan bunca yıl geçtiği halde hâlâ aynı
olay tekrar ediyorsa, toplumun bir kısmının “aklında sorun var” demektir. Ne
diyeyim yakın bir zamanda köprüyü satan bir
“Sülün Osman” daha çıkarsa, herhalde buna da şaşmamak
gerek…
(Yazı ve fotoğraf: Süleyman Boyoğlu)
2 Mart 2019 Cumartesi
EDEBİYATÇI PORTRELERİ...
Aziz Yavuzdoğan ve Ekrem Borazan’nın “Türk Dünyasından Edebiyatçı Portreleri” adlı
karikatür sergisi Tepebaşı’ndaki Karikatür ve Mizah Merkezi’nde açıldı.
Açılışın
ardından moderatörlüğünü karikatürist Akdağ Sağdut’un yaptığı “Edebiyatçı ve Karikatürcü İlişkileri Üzerine”
başlıklı bir söyleşi yapıldı.
Söyleşinin konuk yazarları Necati Güngör ile
Yalvaç Ural’dı. Sergide, Yavuzdoğan ve Borazan’ın çizimlerini yaptığı 58 eser arasında Nazım
Hikmet, Yaşar Kemal, Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Nezihe Araz, Cemal Süreya, Sait Faik Abasıyanık, Cahit Sıtkı Taranca,
Orhan Veli Kanık, Sabahattin Ali, Neyzen Tevfik ve Cengiz Aymatov gibi ünlü
yazarlar yer alıyor.
(Yazı ve Fotoğraflar: Süleyman Boyoğlu)
1 Mart 2019 Cuma
BOZULMAYAN GELENEK!
31 Mart yerel seçimlerine sayılı günler kala her seçimde
alışık olduğumuz bayrak ve flamaya İstanbul’un cadde ve sokaklarında artık pek
rastlanmıyor. Ancak kentin eski semtlerinden olan Tarlabaşı, Balat, Fener,
Samatya, Süleymaniye’de ise bu bayrak ve flamaları aratmayan bir gelenek hâlâ
devam ediyor; o da dar sokaklarında binalar
arasında makaralar yardımıyla iplere asılan çamaşırların görsel şöleni… İşte Tarlabaşı’nda
çektiğim fotoğraflar bu şölenin bir örneğini yansıtıyor…
(Fotoğraflar: Süleyman Boyoğlu)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)