Gürcan ARITÜRK
Gözden kaçmasın, aşağıdaki ''Babalık
Araştırması'' normal diyebileceğimiz ama kanıksamamamız gereken bir durumu
ortaya koyuyor. ''Okuma Süresi Araştırması'' ise AB bağlantılı
olmasa ''kendi kendimize gaz mı?'' diyebileceğimiz türden sonuç veriyor. Ne
olur bu ikinci araştırmadan yine de ''okuyoruz işte'' sonucu çıkarmayalım. Ne
okuduğumuza da bakalım. Aşağıda biri yerli öteki uluslararası 2 bilimsel
araştırmayı özetledim. Birinci araştırma sonucunu yapan Vakfın adında anne
ve çocuğun yanında babanın olmaması da araştırma sonuçları hakkında ipucu
veriyor sanki! İkinci araştırma sonuçlarını okurken, yıllar önce
üniversitede istatistik dersi hocamız rahmetli Profesör Erden Öney'in ''2
tür yalan vardır, birinin mumu yatsıya yanar. Ama istatiki yalanın
sönmez'' deyişini akılda tutmanızı da isterim. G.A
(AÇEV'in araştırmasına 51
ilden 3 bin 235 baba katıldı.)
Türkiye'de babaların yüzde 91'i çocuk bakımında birincil
sorumlunun anne olduğunu söylüyor.
Türkiye'de babalık araştırmasına göre babalar en çok çocuklarının
zihinsel gelişimi konusunda desteğe ihtiyaç duyuyor.
Anne
Çocuk Eğitim Vakfı'nın 51 ilden 3 bin 235 baba ile gerçekleştirdiği
araştırmada, babaların yarısının, çocuğunu hiçbir zaman tuvalete götürmediği
belirlendi.
Babaların yüzde 36'sı çocuğunun altını hiç değiştirmemiş, çocuğunun
tırnaklarını hiç kesmeyen baba oranı da üçte biri buluyor.
Araştırma, çocukları hastalandığında babaların yüzde 84'ünün
onların yanında olduğunu ortaya koyarken bu oran ve ilgi, eğitim söz konusu
olunca yüzde 35'e düşüyor.
Babalar çocukların okul etkinliklerine de daha az katılıyor.
Babaların ev dışında çocuklarıyla daha çok akraba ziyaretine ve alışveriş
merkezlerine gittikleri görülüyor.
Günde
ortalama 9 saat 20 dakikalarını işte geçiren babaların çocuklarına 2 saat
20 dakika ayırabildikleri ama bu zamanın da onların gelişimlerini destekleyici
nitelikte olmadığı araştırmanın bir diğer sonucu.
Babaların yalnızca yarısı çocuklarına masal ve hikâyeler
anlatıyor.
Yüzde 57 oranında
baba çocuklarıyla birlikte kurmaca oyunlar oynamıyor.
Araştırmaya
katılan babaların yüzde 38'i babalık eğitim almak istiyor, yüzde 43 oranında
baba ise babalık eğitimi için vakit bulamadığını söylüyor.
OKUMAYA AYRILAN SÜRE
(Türkiye, günde ortalama 7
dakika ile Avrupa'da 6. oldu-Türkiye'nin geçtikleri arasında İngiltere ve
Fransa da var)
Avrupa İstatistik
Ofisi'nden Türkiye ile ilgili ''iyi haber''...
Türkiye, Avrupa'da
okumaya ayrılan süre bakımından 15 ülke arasında altıncı oldu.
Hep yakınılır,
Türkiye'de kitap okuma oranının az olmasından.
Avrupa Birliği'nin
resmi kurumlarından Avrupa İstatistik Ofisi'nin araştırma sonuçları durumun
''hiç de vahim'' olmadığını ortaya koydu.
15 Avrupa ülkesinde
2008-2015 yılları arasında kitap okumaya ayrılan süre bakımından yapılan
araştırmada Türkiye altıncı sırada.
Yayımlanan araştırma sonucuna göre günde ortalama 7 dakika kitap
okunan Türkiye, Almanya ve Lüksemburg ile aynı düzeyde.
Estonya'nın günde 13 dakika ortalama okuma süresiyle birinci olduğu
araştırmada Türkiye, Finlandiya, Polonya, Macaristan ve Yunanistan'ın ardından
altıncı sırada yer aldı.
Türkiye okumaya ayrılan süre bakımından İngiltere, Fransa, İtalya,
Avusturya, İspanya, Hollanda ve Romanya'yı geride bıraktı.
(Fotoğraflar: S.Boyoğlu)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder