7 Aralık 2011 Çarşamba

NEDİM ŞENER'İN DURUŞMASI...

           Dönem başkanlığını Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yürüttüğü ulusal ve yerel düzeyde 94 basın meslek örgütünün oluşturduğu Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun (GÖP) temsilcileri, dün Bakırköy Adalet Sarayı’nda gazeteci Nedim Şener’in duruşmasını izledi.
          Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde aralarında Nedim Şener’in de bulunduğu yirmi gazeteci “gizliliği ihlal ve yargıyı etkileme” iddialarıyla yargılandı. Yol İş Sendikası’na ilişkin bir yolsuzluk haberinden dolayı “Mahkemeleri yönlendirmek ve gizliliği ihlal” iddiasıyla yargılanan Nedim Şener, savunmasında haberle ilgili bilgilerin elinde olmasına rağmen, Anadolu Ajansı’nda servis edildikten sonra yayınladığını, gizliliği ihlal etmediğini, haberinin yayınlandığı zaman açılmış bir davanın bulunmadığı, dolayısıyla mahkemeyi etki altında bırakmasının söz konusu olamayacağını söyledi.  Duruşma 2 Şubat 2012 saat 10.30'a ertelendi.

                                AHMET ÖZDEMİR'İN KONUŞMASI
    
         Duruşmayı Nedim Şener’in eşi Vecide Şener, aile bireyleri, arkadaşları ve Gazetecilere Özgürlük Platformu izledi. GÖP adına bir açıklama yapan TGC Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Özdemir, şunları söyledi:
         “Nedim Şener ve Ahmet Şık, 6 Mart günü tutuklanmışlardı. Bugün dokuz aylarını tamamladılar. Mustafa Balbay tutuklulukta 1006 günü geride bıraktı. 282 günden beri hücre çilesi yaşıyor. Tuncay Özkan 1200 günden beri özgürlükten yoksun. Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Cihan Deniz Zarakolu, Coşkun Musluk, Doğan Yurdakul, Müyesser Yıldız, Ragıp Zarakolu, Sait Çakır, Soner Yalçın ve 64 meslektaşımız aylardan beri içerideler. Gazetecilere Özgürlük Platformu adına meslektaşlarımızın davalarını izlemeyi sürdüreceğiz. Yüreklerimiz cezaevindeki meslektaşlarımızla birlikte atıyor. Geçen yılın şubat ayında Adalet Bakanlığı’yla yapılan toplantı sonrasında Türk Ceza Yasası’ndaki bazı maddelerin değiştirilmesi konusunda bir çalışma başlatılmıştı. Ama bir sonuç çıkmadı. Arkadaşlarımız için adalet istiyoruz. 
         Basının öncelikli iki sorunu var: İfade özgürlüğünün önündeki yasal sınırlamalar ve hapisteki 64 gazeteci meslektaşlarımızın tutukluluk sürelerinin ceza infazına dönüşmüş olması.  Bu gerçeği, yerli, yabancı pek çok kuruluş, Sayın Cumhurbaşkanı, hükümet üyeleri, siyasi partilerinin yetkilileri, parlamenterler kabul ediyor ve rahatsızlık duyduklarından söz ediyorlar. O halde beklenen nedir? Ne zaman üzerlerindeki ölü toprağını atacaklardır?"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder