Demokrat Parti (DP) iktidarı, 1954 yılında yabancıların ülkemizde yapacakları sermaye yatırımlarına ilişkin bir kanun çıkarır. Bu kanuna göre iktisadi kalkınma hareketini besleyecek sermayelerin hariçten ülkemize getirilmesine izin verilir.
Ankara’da 1954 yılında Güneş
Matbaası’nda basılan “Yabancı Sermaye” adlı Demokrat Parti (DP) neşriyatında
(yayınında), “Yabancı sermayenin teşvik edilmesi milli menfaatlere uygun mudur?”
sorusu soruluyor ve şöyle deniliyor:
“Türkiye Büyük Millet
Meclisi’nin 18 Ocak 1954 tarihli toplantısında, yabancılar tarafından
memleketimizde yapılacak sermaye yatırımlarına dair bir kanun çıkarılmıştır. Bu
kanun, iktisadi kalkınma hareketini besleyecek sermayelerin hariçten
getirilmesine müsaade etmektedir. Hariçten getirtilecek sermayeler para, alet,
makine, malzeme veya ihtira beratı şeklinde olabilecektir. İstihsal bünyemizin
inkişafına faideli olmak şartı ile; yabancı sermaye ile fabrikalar kurulmasına,
nafıa işleri yapılmasına, maden işletmesine izin verilebilecektir.”
Neşriyatta, hükümetin hangi iş
sahalarını yabancı sermayelere açmayı uygun gördüğünü örneklerle açıkladığı da
belirtilerek, şöyle deniliyor:
“Şimdiye kadar 6 İngiliz, 4
Amerikan, 2 Hollanda, 2 İsveç, 1 Fransız, 1 Alman, 1 İtalyan, 1 Danimarka, 1
İsviçre ve 1 Lübnan şirketine yurdumuzda fabrika kurmak müsaadesi verilmiştir.
İngilizler dikiş ipliği, gül yağı, lâstik, nebati yağ ve su saati fabrikaları
ile yumurta dondurmağa mahsus tesisler kurmak üzer sermaye koymuşlardır.
Danimarkalılar, İzmir’de yapılacak çimento fabrikasına ortak olmuşlardır.
İsveçliler kimya tesisleri ve oksijen fabrikası kurmağa başlamışlardır.
İsviçreliler madeni malzeme imal etmek üzere müsaade almışlardır. Almanlar
konserve ve meyva suyu imal edeceklerdir. Amerikalılar D.D.T., sondaj
makineleri, sülfrik asid ve ampul fabrikalarına sermaye yatırmışlardır.
İtalyanlar çürük yumurtadan kristalize toz yapacaklardır. Hollandalılar nebati
yağ ve tuvalet sabunu fabrikası inşa etmektedirler. Lübnanlılar reklam ve
tenvirat işlerinde kullanılacak ışıklı cam boru fabrikası kuracaklardır. Ayrıca
ilaç, gıda maddeleri fabrikaları kurmak üzere Amerikan, İsviçre, Belçika, Alman
ve Suriye firmalarından teklifler gelmiştir. Girişilen teşebbüslerin hemen
hepsi Türk firmaları ile müşterektir.”
“İktisadi hayatı bedava fiil
tanımadığına göre, memleketimize sermaye getirenlerin karşılığında bir kazanç
beklemeleri kadar tabii bir şey olamaz. Ancak unutmamak lazımdır ki, ihtiyaç
duyduğumuz sınai maddeleri hariçten satın aldığımız zaman da, bizimle ticaret
yapan firmalar kârsız mal vermemektedirler. Gümrüklerden giren her eşyanın
bedeline ecnebi fabrikatörlerin ve tacirlerin kârı, ecnebi gemilerinin navlunu,
ecnebi sigorta şirketlerinin primleri, ecnebi işçilerin ücreti, ecnebi menşeli
ham maddelerin bedeli ve ecnebi bir devletin vergileri dâhildir. Aynı mal
yabancı sermaye ile Türkiye’de yapılacak olursa, işçi ücretleri, sigorta ve
navlun masrafları, ham madde bedeli ve ticaret kârı memlekette kalacaktır.”
Bu günlerde de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, olası iktidarlarında başta ABD, İngiltere ve Almanya olmak üzere batı ülkelerini Türkiye'ye yatırım yapmaya çağırıyor, bu ülkeleri ziyaret ediyor. Batı'nın Kılıçdaroğlu'nun bu davetine olumlu yanıt verip vermeyeceklerini önümüzdeki günlerde göreceğiz...
(Süleyman Boyoğlu)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder