Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu “Dünya Basın Özgürlüğü
Günü” nedeniyle yaptığı basın açıklamasında Türkiye’deki basın özgürlüğünde
gerilemenin devam ettiğine dikkat çekti.
Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti’nden yapılan yazılı açıklama şöyle:
“Türkiye’deki basın özgürlüğünü engelleyen ciddi sorunlar
vardır. Bunların başlıcalar hukuki engeller, çalışma mevzuatı ve medyanın
yapılanmasıyla ilgili sorunlardır.
1.Hukuki engeller:
Başta Türk Ceza Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza
Muhakemeleri Yasasında çağdaş hukuk tanımlarına uygun iyileştirmelerin biran
önce yapılması gerekmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını dikkate almayan yasama çalışmaları ile
uygulamaların değişmesi gerektiği tartışmasız bir gerçektir. Adalet
Bakanlığının Ocak ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunduğu ve yasalarda
görece iyileştirmeler yapan paketinden ise günümüze kadar hala olumlu bir
gelişme görülmemesini de ilginç buluyoruz.
2. Çalışma
mevzuatı:
Basın-İş Yasası olarak adlandırdığımız 212 sayılı Yasa ile
değişik 5953 Sayılı Yasa, neredeyse uygulamadan kaldırılmıştır. 1952
yılında çıkarılan yasanın uygulanmaması halinde caydırıcı yaptırımı
olmadığından, gazetecilerin çalışma güvenlikleri yok denecek düzeye
indirgenmiştir. Gazetecilerin yıpranma haklarının kaldırılması ise zaten
son derece güç koşullarda çalışan muhabir, kameraman, foto muhabirlerinin durumlarını
daha da güçleştirmiştir. Halkın haber alma ve doğru yansız bilgilenme hakkına
zarar veren bu durumun düzeltilmesi için TGC önerilerini Başbakan’a ve ilgili
bakanlara iletmiştir.
3. Medyanın
yapılanması, Siyasetin ve
sermayenin müdahalelerine karşı koyacak bir nitelik taşımamaktadır.
Özellikle ana akım
medyada editoryal bağımsızlığın sağlanamaması gördüğümüz en önemli
olumsuzluktur. Gazetecilik mesleğini gerçekleştirmek günümüz koşullarında daha
da zorlaşmıştır. Tutuklu gazeteci sayısının 100 dolayında olduğu, gazeteciler
hakkında açılmış davaların ise 10 bini bulduğu bir ülkede basın özgürlüğünden
söz etmek olanaksızdır. Bu yıl da basın özgürlüğü sıralamasında Türkiye’nin 197
ülke arasında 117’inci sırada ve kısmen özgür ülkeler arasında yer bulmasını
ülkemize yakıştıramıyoruz.
Bütün bunların
ışığında Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde gazetecilere yönelik gözaltı,
tutuklama mahkûmiyet, saldırı, yaralama ve cinayet gibi basın özgürlüğü
ihlallerinin artık son bulmasını istiyoruz.
Editoryal bağımsızlığı ortadan kaldıran,
basını oto sansüre yönelten baskıların kaldırılmasını talep ediyoruz.
Olağanüstü dönemlerin
ürünü olan Devlet Güvenlik Mahkemelerinin devamı niteliğinde gördüğümüz Özel
Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasını bekliyoruz.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder