16 Mayıs 2012 Çarşamba

TANCAN BALTALI 77 1 MAYIS'INI ANLATTI...


                                                  (Fotoğraf: Süleyman Boyoğlu)

                       TERCÜMAN GAZETESİ FOTO MUHABİRİ
                            TANCAN BALTALI'NIN GÖZÜYLE 
                                                 1 MAYIS 1977
       
“Tercüman gazetesinde çalışıyordum. 1 Mayıs sabahı erkenden muhabir arkadaşımla Tercüman gazetenin aracıyla Taksim’e gittik.  Yanımda muhabir olarak sanırım Tokay Gözütok vardı. Şimdiki The Marmara Oteli’nin dördüncü katında gazetecilere bir oda ayırmışlardı. Odamızdan Taksim Meydanı’nı çok rahat görüyorduk. DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler’in konuşma yapacağı kürsü tam karşımızdaydı. 1 Mayıs’a katılan grupların alana girişini dördüncü kattan fotoğraflıyorduk. Miting şenlik havası içinde geçiyordu. Ta ki Kemal Türkler konuşmasına başlayana kadar…
         Kemal Türkler konuşmasına başlayana kadar grupların sloganlar da ılımlıydı. Türkler konuşmaya başladı. Türkler’in konuşmasının ortasında karşılıklı atılan sloganlar sertleşti. Elektriklenmeler, gerilmeler, ardından da kıpırdanmalar başladı. Bir şeyler olacağını hissetmeye başladık. Demeye kalmadı, Sular İdaresi tarafından silah sesi geldi. Baktım olayların merkezi aşağısı,  hemen aşağı indim. Otelin altındaki Kazan restorana indim, otelin restoranıydı. Silahlar patlıyordu, tam siper yere yattım. Restoranın yek pare bir camı vardı. Hedef olmamak için camın perdesiyle kafamı ve vücudumu gizledim, oradan fotoğraf çekmeye başladım. Kazancı yokuşunda yaşananları çekiyorum. Yerde ezilmiş yatanların fotoğrafını çekiyordum. Yokuşun başında otelin yanına bırakılan bir kamyonet vardı. Eğer o kamyonet olmasaydı, ölen hiç kimse olmazdı. Çünkü ne amaçla bırakıldığını anlamadığım kamyonet hemen Kazancı Yokuşu’nun başındaydı. Mitinge katılan ve panikten kaçan insanlar buraya akın ediyordu.
          Meydana çıkmadık, zaten meydana panzerlerin girmesiyle insanlar dağılmıştı. Olaylar bitmişti. Gazeteye gitmeye karar verdik. Orada ölenleri gözümüzle gördük, ama kaç kişi olduklarını bilmiyorduk. Ölen ve yaralananların sayısını gazeteye döndükten sonra öğrendik.
Bu arada gazetede bir gazetecinin ağır yaralandığı bilgisini de aldık. O kişinin de Son Havadis gazetesi foto muhabiri Bahattin Şenol olduğunu öğrendik. Bahattin kafasından yaralanmıştı.  Ameliyattan sonra da Bahattin’in kafatası çukur kalmıştı. Ezik gibiydi…
         Çektiğim fotoğraflar Tercüman gazetesinde sekiz sütun çıktı. Görüntü Kazancı Yokuşu’ndaki facia görüntüleriydi… Bu olay bir anlık panik olayı neticesidir. Bu olay hayatımda unutamayacağım bir facia olarak kaldı.”
(Süleyman Boyoğlu)

1 yorum:

  1. Sevgili Tandan Baltalı bayağı yaşlanmışsın yani o gün yanında ki muhabir ve foto muhabiri bendim yani Haluk Girti. O gün ki gazetelerin arşivlerine bakarsan kimin imzası var görürsün. Yasıyor isen çok yaşa.

    YanıtlaSil