(Fotoğraf: Süleyman Boyoğlu)
TERCÜMAN GAZETESİ FOTO MUHABİRİ
TANCAN BALTALI'NIN GÖZÜYLE
1 MAYIS 1977
1 MAYIS 1977
“Tercüman gazetesinde çalışıyordum. 1 Mayıs sabahı erkenden muhabir arkadaşımla Tercüman gazetenin aracıyla Taksim’e gittik. Yanımda muhabir olarak sanırım Tokay Gözütok vardı. Şimdiki The Marmara Oteli’nin dördüncü katında gazetecilere bir oda ayırmışlardı. Odamızdan Taksim Meydanı’nı çok rahat görüyorduk. DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler’in konuşma yapacağı kürsü tam karşımızdaydı. 1 Mayıs’a katılan grupların alana girişini dördüncü kattan fotoğraflıyorduk. Miting şenlik havası içinde geçiyordu. Ta ki Kemal Türkler konuşmasına başlayana kadar…
Kemal Türkler
konuşmasına başlayana kadar grupların sloganlar da ılımlıydı. Türkler konuşmaya
başladı. Türkler’in konuşmasının ortasında karşılıklı atılan sloganlar
sertleşti. Elektriklenmeler, gerilmeler, ardından da kıpırdanmalar başladı. Bir
şeyler olacağını hissetmeye başladık. Demeye kalmadı, Sular İdaresi tarafından
silah sesi geldi. Baktım olayların merkezi aşağısı, hemen aşağı indim. Otelin altındaki Kazan
restorana indim, otelin restoranıydı. Silahlar patlıyordu, tam siper yere yattım.
Restoranın yek pare bir camı vardı. Hedef olmamak için camın perdesiyle kafamı
ve vücudumu gizledim, oradan fotoğraf çekmeye başladım. Kazancı yokuşunda yaşananları
çekiyorum. Yerde ezilmiş yatanların fotoğrafını çekiyordum. Yokuşun başında
otelin yanına bırakılan bir kamyonet vardı. Eğer o kamyonet olmasaydı, ölen hiç
kimse olmazdı. Çünkü ne amaçla bırakıldığını anlamadığım kamyonet hemen Kazancı
Yokuşu’nun başındaydı. Mitinge katılan ve panikten kaçan insanlar buraya akın
ediyordu.
Meydana
çıkmadık, zaten meydana panzerlerin girmesiyle insanlar dağılmıştı. Olaylar
bitmişti. Gazeteye gitmeye karar verdik. Orada ölenleri gözümüzle gördük, ama
kaç kişi olduklarını bilmiyorduk. Ölen ve yaralananların sayısını gazeteye
döndükten sonra öğrendik.
Bu arada gazetede bir gazetecinin ağır yaralandığı bilgisini
de aldık. O kişinin de Son Havadis gazetesi foto muhabiri Bahattin Şenol
olduğunu öğrendik. Bahattin kafasından yaralanmıştı. Ameliyattan sonra da Bahattin’in kafatası
çukur kalmıştı. Ezik gibiydi…
Çektiğim
fotoğraflar Tercüman gazetesinde sekiz sütun çıktı. Görüntü Kazancı
Yokuşu’ndaki facia görüntüleriydi… Bu olay bir anlık panik olayı neticesidir. Bu
olay hayatımda unutamayacağım bir facia olarak kaldı.”
(Süleyman Boyoğlu)
Sevgili Tandan Baltalı bayağı yaşlanmışsın yani o gün yanında ki muhabir ve foto muhabiri bendim yani Haluk Girti. O gün ki gazetelerin arşivlerine bakarsan kimin imzası var görürsün. Yasıyor isen çok yaşa.
YanıtlaSil