18 Mayıs 2012 Cuma

BİZİM İNSANLARIMIZ...

          Bu fotoğrafı 16 Mayıs Çarşamba akşamı Kadıköy İETT otobüslerinin son durağında çektim. Fotoğrafı çektikten sonra yıllar öncesine gittim. Ulusal Basın Ajansı'nda (UBA) muhabir olarak çalışıyordum. Benden bir yıl kadar sonra Aydın Baylan da UBA'da çalışmaya başladı. Yöneticilerimiz her gün bizden en az bir tane özel haber istiyorlardı. Bizler de bu isteklerini yerine getirmeye çalışıyorduk. Yıl 1985'ti... Daha gazeteler Bâb-ı Âli'de taşınmamışlardı. Onun üzerinde muhabirin çalıştığı ajansta sabah toplantısından sonra her birimiz özel haber bulmak için bir yerlere dağılırdık. Bulmadan dönmezdik.
        Aydın bir gün tarihi yarımadayı kolaçan ederken Beyazıt-Fakülte durağında tarihi bir taşın üzerinde İETT bileti satarak geçimini sağlamaya çalışan kadınla küçük çocuğunu görüntüleyip getirmişti. Aydın, bir bacağı olmayan ve çocuğuyla birlikte taşın üzerinde gece-gündüz yatıp kalkan, zor şartlarda yaşam savaşı veren bu kadının haberini fotoğrafıyla birlikte servise koymuştu. Aydın'ın çektiği bu fotoğraf bir kaç büyük gazetede yer almış ve bayağı bir ses getirmişti.
       Bâb-ı Âli'nin acar muhabirlerinin çoğunlukta olduğu o yıllarda Aydın Baylan arkadaşımız bu fotoğrafıyla haklı bir gurur duymuştu. Ben de üstteki bu fotoğrafı çektikten sonra 1985'ten bugüne İstanbul'da değişen pek bir şeyin olmadığını, aynı görüntülerin hâlâ var olduğunu çektiğim fotoğrafla ispatladım. Aydın'ın çektiği fotoğrafta da kadının yanında koltuk değnekleri ile öteberileri vardı, benim çektiğim fotoğrafta da... Tek fark vardı; Aydın'nın görüntülediği karede anne ve kızı yüksekçe tarihi beyaz bir taşın üzerindeydi, benim görüntülediğim karede ise kadıncağız herkesin basıp geçtiği kirli kaldırım taşlarının üzerindeydi...        
(Fotoğraf: Süleyman Boyoğlu)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder