25 Mayıs 2012 Cuma

TRT ANILARI... (10)



Gürcan ARITÜRK

     "İnsan bazen, yaşadı mı, duydu mu, filmde mi seyretti, okudu mu, hayalini mi gördü, karıştırıyor. Yaşam biraz da bu karmadan ibaret…  O yüzden anılara güven olmaz ama anılarsız da olmaz. Anılar olmadan insanlar ot gibi olur. Umarım bu anılar hoşunuza gider, kimi zaman anlatacak kimse olmasa bile hatırlamak yeterince güzel!
     Aşağıdaki kimilerini benim yaşadığım kimilerini gördüğüm ya da duyduğum TRT anılarını eski bir toplu fotoğrafa bakarak anında-bir çırpıda yazdım, aklıma gelenleri kalın delikli bir süzgeçten geçirdim, eminim siz okurken daha ince eleyip sık dokuyacaksınızdır!


 
Çocuktan al haberi

TRT İstanbul muhabirlerinden Cengiz Erdil, Sarıyer'de deniz kirliliği ile ilgili hazırlayacağı haber için çocuklara "hadi denize girin de çekelim sizi" der. Çocuklar da heyecanla girerler külotlarıyla denize. Sıra çocuklarla röportaj yapmaya gelmiştir. Denizden çıkan çocuğa sorar, "Bu kirli denize niye giriyorsun" diye. Çocuktan, "Sen gir dedin ya abi" yanıtını alır. O Haberi başka yanıt verenlerle yapmıştı.

Sessiz güzeller yarışması

Pera Palas Oteli’nde dilsiz güzellik yarışması yapıldı. Yarışmayı izleyen TRT ekibinden muhabir Çağatay Kudun'a şaka olsun diye "bu haberi röportajlı istiyorlar" dedik. Önce itiraz etti, "bunlar dilsiz oğlum ne röpü" diye ama "biz anlamayız istiyorlar" deyince, sonradan birinci olan dilsiz güzel ile annesini bir köşeye çekmiş ve röportaj yapmaya kalkmıştı. Gelince savunması da şuydu: "Biraz konuşuyordu, annesi de bize ne dediğini anlatacaktı, ışığı görünce iyice tutuldu". Bu arada bu şakayı sadece muhabir değil, çeken kameraman da yemiş diyebilirsiniz ama haksızlık edersiniz. Çünkü bu röportaj girişimini çeken Salih Küçük, inatçı bir tiptir, muhabiri uyaracağına o muhabire uyar. Öyle ki muhabir geri geriye giderek anons yaparken giderken uçuruma düşecek olsa, uyarmaktan ziyade, muhabirin uçuruma düşüşünü çeker!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder