25 Haziran 2012 Pazartesi

"MODERN İLÇE"DE BİR GARİP...

                                                            (Fotoğraf: S.Boyoğlu)

          Bir çınarın altında “Modern ilçe” “Yeşil Fatih” tabelası önünde çimlerin üzerinde yatan bu insan beni dedemin (Dursun) anlattığı 30’lu yıllardaki anılarına götürdü. Dedem,  Erzincan-Refahiye’den yürüyerek Giresun’a, buradan “Gülcemal” vapuru ile Karaköy-Salıpazarı’na gelirmiş. Salıpazarı rıhtımından da yürüyerek Tophane’deki hemşerilerinin yanına gidermiş. Yeme-içme ve yatmanın parasız olduğu (tabii bedenen çalışması karşılığında) Tophane Askeri Fırını’nda iş başı yapana kadar sabahçı kahvehanelerinde sabahlarmış… Kahvehane sabaha karşı tenhalaştığında iki-üç sandalye ya da iki masayı birleştirerek, uyumaya çalışırmış. Bütün yıl gezme-eğlenme lüksü nedir bilmeyen Dursun dedemin anlattıklarını içim burkularak dinlerdim.
          Bu akşam da Cemiyet’ten çıkışta gazeteci Seraceddin Zıddıoğlu ile “Sultanahmet’ten mi tramvaya binsek, yoksa Eminönü’nden mi” anlaşmazlığına düştük. O Sultanahmet tramvay durağını, ben de Eminönü’nden boş dönen tramvaya binmeyi tercih ettim. Büyükpostane’yi geçtikten sonra bir çınarın altında çimlerin üzerine boydan boya uzanıp uyuya kalan bu kişiyi görünce fotoğrafını çekip çekmeme konusunda ikilemde kaldım. Sekiz-on adım kadar ilerlemişken, ani bir kararla geri döndüm ve fotoğraf makinemin deklanşörüne bir kez bastım. Tek kara fotoğrafla yetinip, bloğumda kullanıp kullanmama konusunda tereddütler yaşayarak Eminönü tramvay durağına doğru yürüdüm.
         Yürürken, gözümün önüne yokluk ve açlıkla taa Balkan ve Birinci Dünya Savaşı’yla tanışan, “Seferberlikte” annesinden ayrı düşen, yetim büyüyen, sonraki yıllarda da gurbetle tanışan, gurbette; çocuklarımı nasıl doyururum, köyde bir tarla nasıl edinebilirim, onlara süt verecek bir inek nasıl alabilirim kaygısını yaşayan Dedem aklıma geldi. Hüzünlendim…  Ama yaşadığımız hayat böyleydi… Kimilerine cömert davranıyor; sayfiye yerlerinde şezlong üzerinde keyif çattırıyor, kimilerini de bir çınar altında böyle konuk ediyordu…
(Süleyman Boyoğlu)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder