13 Mart 2012 Salı

EDEBİYAT AJANSI GİRİŞİMİ SONUÇSUZ KALDI...

                                  
                                                        Halil İbrahim Balkaş
           
             Gürcan ARITÜRK  
                                                                                                                          
           İzmir'den bir edebiyatçı Halil İbrahim Balkaş, pek çok özveriyle bir girişim başlattı. Bu girişimin sonucunda kâr değil ama popüler kültüre yenilmeyen edebiyattı amacı: Açgözlü düzende de iyi şeyler yapılabileceğini kanıtlamaktı, insanlığın ölmediğini göstermekti. Ama olmadı. Cebinden gazeteye ilan vererek edebiyat ajansı adını verdiği siteyi-girişimi tanıtmak da yetmedi edebiyatın sulandığı bir ortamda iyiyi-gerçeği ayırarak hakettiği yere koymaya. Halil İbrahim Balkaş, hiçbir çıkar gözetmeden çıktığı bu yolda "Her Kitap Kitap Olmasa da Yapacak Bir Şey Yok-Edebiyat Ajansı düşüncesi tutmadı" demek zorunda kaldı. Balkaş'a edebiyat ve çocukların geleceği için kurduğu
www.edebiyatajansi.com sitesinde "Bizden Ne Köy Olur Ne Kasaba" diye yazdıran  "girişimci" edebiyatçı çok olmasına karşın bu işe kalkışacak 50 yetkin edebiyatçının bulunmaması oldu.
           Aşağıda Halil İbrahim Balkaş'ın edebiyatçılara, "Edebiyatta çözüm için-Edebiyat Ajansı" diyerek sitesinde görüntülü ve sesli olarak yaptığı çağrının tam metnini bulacaksınız. Tarihe bir edebiyatçının sonuçsuz ama onurlu bir girişimi diye not düşmek için, çağrıyı deşifre ettim:
           "Merhaba, edebiyat ajansı nedir kısaca anlatmaya çalışacağım, edebiyat ajansının 2 işi olacak, biri şu: Önüne gelenin yazar olduğu bir ülkede bu nedenle edebiyatının sulandığı, suyunun çıktığı bir ülkede şayet siz de yazıyorsanız yazdıklarınızın düzeyini merak edeceksiniz, işte burada size bir edebiyat ajansı gerekiyor demektir. Yazdıklarınızı değerlendirilmesi amacıyla edebiyat ajansına göndereceksiniz. Orada olur alırsa en bu az 50 yetkin edebiyatçının oylarının çokluğu demektir, oluru demektir. Buradan çıkışta diyoruz ki edebiyat ajansının 2 işinden biri yeni eserlerin değerlendirilmesidir. Yeni eserlerin değerlendirilmesi.
         Diğeri de şu: Diyelim siz bir roman okumak istiyorsunuz ya da size önerilen bir kitap var, ya da çocuğunuzun okumasını istediğiniz bir kitabı arıyorsunuz ve bu kitabı güven duygusu ile satın almak istiyorsunuz. Hem zamanınızın hem paranızın boşa gitmesini istemiyorsunuz. İşte böylesi bir durumda da edebiyat ajansının hazırlamış olduğu, ortaya koyduğu  listeden yararlanacaksınız. Edebiyat ajansı o malum kadrosuyla Türk ve dünya edebiyatının seçkin eserlerinin listesini çıkaracak. Siz yaşamınız boyunca o listeye bakarak yanlışa düşmeksizin güvenle kitaplarınızı alacaksınız.
       Olay bu. Demek ki Edebiyat Ajansı'nın 2 işinden biri yeni eserlerin değerlendirilmesi, diğeri de Türk ve dünya edebiyatının seçkin eserlerinin listesinin çıkarılması.
       Bu 2 işi gerçekleştirecek olan ajansın yapısı da şöyle: 50 kişiden oluşacak, 50 yetkin,onurlu, dürüst edebiyatçıdan oluşacak. Hiçbir çıkar gözetmeyen 50 edebiyatçıdan oluşacak. Bu sayı elbette benim takdirimdir, istenirse daha da arttırılabilir ve arttırılması işlerin yoğunluğu bakımından daha da iyi olabilir. Bu edebiyatçılar ilk toplantılarında bir kişiyi yönetici olarak seceçekler, 9 kişi üst kurul üyesi olarak atanacak, geri kalan 40 kişi alt kurul üyesi olarak atandırılacak. Yapı bu. Bir yönetici, 9 üst kurul üyesi, 40 alt kurul üyesi. Böylesi bir yapılanma içinde bu edebiyatçıların sözünü ettiğimiz 2 işi nasıl kotaracaklarını buradaki yazımızda ayrıntılarıyla anlattık lütfen okuyun.
       Edebiyat ajansı, bu yapı içinde bu işlevleri ile iyiyi kötüden, gerçeği yalandan dolandan aldatmacalardan ayırarak popüler kültürün dümenini bozacaktır. Ajans şu anda sıfır noktasındadır, bir düşünce olarak vardır, onun hayata geçirilmesi gerekmektedir. İşte bu nedenle şimdi burada bir çağrıda bulunuyorum. Türk ve dünya edebiyatı için bir ilki gerçekleştirmek üzere tüm yetkin edebiyatçılara sesleniyorum, gelin bu düşünceyi birlikte hayata geçirelim. Kuruluşu birlikte gerçekleştirelim. Nasıl olsa bir gün bu iş kaçınılmaz olarak gerçekleşecek. Çünkü bunun başka yolu yok, başka çözümü yok, Öyleyse gelin işin öncüsü biz olalım, bu onur bizim olsun. Türk ve dünya edebiyatının geleceği için bunu yapalım. Geleceğimiz ve çocuklarımız için bunu yapalım, hiçbir çıkar gözetmeksizin bunu yapalım. Her işin çözümünü başkalarında ya da başka yerlerde  arama yanılgısından artık kurtulalım. Böylesi bir açgözlülük düzeninde bile doğru bir şeyler yapılabileceğini kanıtlayalım. Ve insanlığın daha ölmediğini,ölmeyeceğini gösterelim. Lütfen bana yazın, yazışma adresim burada.
      Son sözlerim şunlar: Gelin bu işi bitirelim, akla kara, sap ile saman birbirinden ayrılsın iyi-kötü ortaya çıksın, kötü olan ayağımıza dolanmasın. Bu işi bitirelim . Popüler kültürün çarkları tuzu kurular için dönmesin, burjuavalar için dönmesin, koyunun bulunmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi denmesin. Sağlıcakla kalın."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder