4 Mart 2012 Pazar

TRT ANILARI (4)...

                                             Gürcan ARITÜRK

     "İnsan bazen, yaşadı mı, duydu mu, filmde mi seyretti, okudu mu, hayalini mi gördü, karıştırıyor. Yaşam biraz da bu karmadan ibaret…  O yüzden anılara güven olmaz ama anılarsız da olmaz. Anılar olmadan insanlar ot gibi olur. Umarım bu anılar hoşunuza gider, kimi zaman anlatacak kimse olmasa bile hatırlamak yeterince güzel!
     Aşağıdaki kimilerini benim yaşadığım kimilerini gördüğüm ya da duyduğum TRT anılarını eski bir toplu fotoğrafa bakarak anında-bir çırpıda yazdım, aklıma gelenleri kalın delikli bir süzgeçten geçirdim, eminim siz okurken daha ince eleyip sık dokuyacaksınızdır!


                                           "Kele Bakış"ta sürpriz

Televizyonlarda ilk gece haberleri kuşağı "Güne Bakış" programını Can Akbel hazırlayıp sunuyor. O zamanlar TRT'de kaçak diye bir dizi var, çok seyredilen. Gösterildiğinde sokakların boşaldığı dizinin son bölümünün yayınlanacağından bir gün önce (şimdi olduğu gibi az sonra az sonra enflasyonu yok ama) Güne Bakış'ta "Kaçak" dizisinin sonu hakkında bilgi verileceği anons ediliyor. Sıra bültenin o bölümüne gelince Can Akbel konuşur gibi yapıyor, sanki teknik olarak seste bir arıza varmış gibi oluyor, dizinin sonu bir gün önceden söylenerek kimsenin zevki kaçırılmıyor.

                                       "Sen askerliğini yaptın mı?"

Tuzla Piyade Okulu'na teröristlerce ateş açılmıştı sabaha karşı. Bu bilgiyi aldım, ayrıntılar için çok sayıda telefon görüşmesi ve bilgi veremeyiz cevaplarından sonra okul komutanı tuğgeneralin konutuna bağlattım telefonu. O sırada haber müdürümüz de olaydan haberli olarak gelmiş, bilgi almamı bekliyordu. Telefona çıkan paşaya geçmiş olsun v.b.'den sonra ayrıntıları sordum. Paşadan ilk yanıt bir soru oldu: "Sen askerliğini yaptın mı?". "Ne ilgisi var?" falan dememe kalmadan devam etti; "Yapmış olsaydın bu sorunun bana sorulmayacağını bilirdin, Genelkurmay'a sorun" diyerek telefonu yüzüme kapattı. Ama ben yüzüme telefon kapatılmış biri olmayı yediremedim kendime ve müdürün meraklı bakışları altında bir süre daha -bu kez hayali- telefon konuşmasını sürdürdüm. "Tamam efendim" diyerek kapattım sonra telefonu, bilgi vermiyor diyerek müdüre.

                                      Türkiye saatiyle mi?

Kameraman Özkan Ergin, bir Almanya seyahatinde, otele yerleşmek üzerelerken mihmandar hanımın 1 saat sonra lobide buluşalım sözüne karşılık sorar; "Türkiye saati ile mi?"

1 yorum:

  1. Merhaba, ben ankara üniversitesinde akademisyenim. doktora tezim içim televizyonun türkiyeye geldiği döneme dair anıları topluyorum. Sizin TRT Anıları serinizi okudum. Anlattıklarınız benim için çok değerli, GÜrcan bey, anılarınıza ve isminize tezimde yer verem mümkün mü acaba?
    yanıt verirseniz çok sevinirim,,
    Canan Dural Tasouji
    cananduraltasouji@gmail.com

    YanıtlaSil