5 Mart 2012 Pazartesi

TGS'DEN AÇIKLAMA...

                            

                                     "Sendika üyeliğinden istifa baskısı"

        Anadolu Ajansı işyerlerinde çalışan üyelerimize yönelik baskılara, 5 Mart 2012 tarihinden itibaren “sendika üyeliğinden istifa” baskısı da eklendi. Anadolu Ajansı işvereni, üyelerimizi tehdit ve baskıyla sendikadan istifaya zorlayarak, işyerinde var olan tüm sendikal hakları ve toplu iş sözleşmesiyle kazanılmış koruyucu hükümleri yok etmeyi amaçlamaktadır.
       Sendika ile diyalog kapılarını kapatan AA yönetimi, işyerindeki mevcut sorunların çözümü konusunda TGS’ye parlamentoyu ve kamuoyunu harekete geçirmekten başka çıkar yol bırakmamıştır. TGS’nin bu konudaki girişimlerinden rahatsızlık duyan AA yönetimi, kötü niyetli yaklaşımını devam ettirerek, üyelerimize yönelik hukuk dışı saldırılarını artırmayı tercih etmiştir.
      Sendikadan “istifa baskısı” yapan AA yöneticileri hakkında, bundan önceki tehdit ve baskı uygulamalarıyla birlikte, Türk Ceza Kanunu’nun “İş ve çalışma hürriyetinin ihlali” başlıklı 117’nci ve “Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi” başlıklı” 118’inci maddeleri uyarınca suç duyurusunda bulunulacaktır. Bu konuda, TGS Hukuk Danışmanlarınca gerekli çalışmalara başlanmıştır.
      Üyelerimizin tek güvencesi, TGS tarafından imzalanmış olan ve yeni dönemde müzakereleri başlatılacak olan Toplu İş Sözleşmesi’dir. Toplu İş Sözleşmesi hükümleri, kanun gereğince sadece sendika üyelerine uygulanabilir. Toplu iş sözleşmesi, çıplak ücretin dışında ödenen sosyal yardımların ve yılda dört maaş ikramiyenin tek teminatıdır. Toplu iş sözleşmesi, işyerinde var olan Yardımlaşma Sandığı’na işveren kesintilerinin yatırılmasını sağlamanın dayanağıdır. Kıdem tazminatı hesabında Toplu İş Sözleşmesi hükümleri uygulanır. İş güvencesini sağlayan ihbar tazminatları toplu iş sözleşmesiyle getirilen koruyucu hükümler arasındadır.
      İşveren baskısıyla sendikadan ayrılmak, yukarıda özetlediğimiz birçok sendikal haktan bir gecede mahrum kalmak anlamına gelecektir. Kaybedilmiş hakların yeniden kazanılmasının mümkün olmadığına dair geçmişte birçok örnek vardır. Başka işyerlerinde yapılan sendikasızlaştırma operasyonlarında da işverenlerin “yalan vaatlerinin” hiçbirinin gerçekleşmediği bilinmektedir.
     O nedenle, Anadolu Ajansı çalışanlarının haklarını koruyan toplu iş sözleşmesindeki güvencelerin kalıcı olabilmesi, sendika üyeliğinin sürdürülmesiyle mümkündür.
     AA yöneticilerinin gerçeğe aykırı beyanları; Anadolu Ajansı Genel Müdürü'nün 3 Mart Cumartesi günü yaptığı açıklamada, “TGS’ye karşı değiliz, sendika yöneticilerini istemiyoruz” sözleri ile 5 Mart Pazartesi günü “noter masraflarının da işverence karşılanacağı belirtilerek TGS’den istifa edilmesi talimatı” arasındaki çelişkide kendisini açıkça belli etmektedir.

           "AA Yönetimi suç işlemektedir"

      Anadolu Ajansı çalışanları, mevcut AA yönetiminin baskılarını bizzat yaşayarak görmektedir. TGS yöneticileriyle problemi olan AA yöneticileri, her türlü hesabını sendika yöneticileriyle her ortamda yapabilir. Sendika yöneticilerine duydukları kin ve nefretin hesabını çalışanlar üzerinden görmeye çalışmak tam anlamıyla insanlık dışı bir uygulamadır.
      AA yönetimi, TGS’nin iç işlerine karışmakla açıkça suç işlemektedir. AA yönetiminin, TGS’nin işyerindeki yetkisini yok etme girişimleri, AA çalışanlarının direnişiyle boşa çıkarılmalıdır. TGS, üyelerinin desteğiyle, bu dönemde de AA işyerlerinde toplu iş sözleşmesi sürecini başlatacaktır.
Anadolu Ajansı işyerlerinde toplu iş sözleşmesi yapma yetkisine sahip tek sendika Türkiye Gazeteciler Sendikası’dır. “Gazetecilik” işkolunda toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi olan tek sendika da Türkiye Gazeteciler Sendikası’dır. Bu dönemde, başka bir sendikanın toplu sözleşme yetkisi alabilmesi hem yasal olarak hem de fiilen mümkün değildir.
     Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak, AA işverenini, toplu iş sözleşmesi hükümlerine ve çalışanların yasal haklarına saygılı davranması ve sendika ile diyalog kapılarını açık tutması konusunda bir kez daha uyarıyoruz. Aksi takdirde her türlü yasal hakkımızı sonuna kadar kullanmaktan kaçınmayacağımız bilinmelidir.
     Tüm basın emekçilerini, sendikaları, basın meslek örgütlerini ve demokratik kitle kuruluşlarını, Anadolu Ajansı işvereninin baskıları karşısında sendikamızla ve üyelerimizle dayanışma içinde olmaya çağırıyoruz.


TÜRKİYE
GAZETECİLER SENDİKASI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder