29 Eylül 2012 Cumartesi

BABIÂLİ GÜNLERİ...

                                   
Yazı ve Fotoğraflar:
Süleyman Boyoğlu

          Benim de üyesi olduğum ve Basın Senatosu Sekreteri olarak görev yaptığım Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nce (TGC) bu yıl beşincisi düzenlenen “Babıâli Günleri” çerçevesinde bugün Basın Müzesi’nde saat 14.00’te gerçekleşen “Evrensel Kültür Perspektifinde Muhafazakâr Sanat” paneline katıldım.
          TGC Başkan Vekili Turgay Olcayto’nun yönettiği, TGC Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Özdemir, Yazar-Sanat Tarihçisi Gürol Sözen ve Yazar-Edebiyat Dergisi Genel Sanat Yönetmeni Beşir Ayvazoğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı panelden sonra Babıâli Günleri kapsamında Gülhane Parkı’nda açılan stantları görmek için yürüyerek buraya gittim. Gülhane Parkı her zamanki gibi hareketliydi. Gazetelerin, televizyon kanallarının, yayınevlerinin ve radyoların stantları girişten az ileride sol tarafta yol üzerinde tek sıra halinde yerlerini almıştı.
         Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) standından geçerken bir gün önce Cemiyet’teyken bir göz attığım, ama tamamını okuyamadığım “Tutuklu Gazete”nin Eylül sayısını aldım. Bu sayıda gazeteci Hacı Boğatekin’in enfes bir yazısı vardı. “Zırlayan Eşeği Susturmak” başlığını taşıyan o yazıyı bir daha okumak istiyordum. TGC’nin standına da uğradım, günlük Bizim Gazete’yi alarak yoluma devam ettim.
          Konser alanına vardığımda Urfa’dan gelerek TGC’nin etkinliğine destek veren Mehmet Mahmutoğlu’nun şiirlerini keyifle dinledim. Bu arada Cemiyet’ten görevli arkadaşlar, saat 17.00’de konser verecek olan Özgür Doğan’ın (Barış TV’den) yerine saat 21.00’de konser verecek olan Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu’ndan arkadaşım Leyla Ünver’in sahne alacağını söylediler.
         Leyla’nın konserinin başlamasına yarım saatlik bir süre vardı. Hoparlörden yüksek ses çıkıyordu. Plastik bir koltuk alarak konser alanının en arkalarında bir yere oturdum. Burada Mehmet Mahmutoğlu’nu dinlemeye devam ettim. Sonra yanıma Leyla gibi yine benden bir alt sınıftan olan gazeteci arkadaşım Bilal Öztürk gelip oturdu.
         Leyla’nın saz ekibinin sahneye çıkmasıyla parkta bulunan turistlerin de konser alanına geldiklerini gördüm. Leyla sahneye çıktığında boş olan koltuklar ve çimlerin üzeri dolmaya başladı. Leyla insanlara duygulu ve keyifli anlar yaşattı. Konserin sonundaki hareketli parçalar ise hem bizim insanlarımızı hem de konseri izleyen turistleri hareketlendirdi. Onlar da halaylara katıldı. Renkli görüntüler ortaya çıktı. Ben de o anları fotoğraflamaya çalıştım…
                        
                  Leyla, konser sonrası kendisini tebrik eden okul arkadaşlarıyla.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder